92406 kayıt bulundu.
1. çok iş yapmak
1. Yönettiği bütün toplantılarda, batılı bir metotla kısa zamanda verimli iş çıkarmakta üstüne yoktu.
1. Yönettiği bütün toplantılarda, batılı bir metotla kısa zamanda verimli iş çıkarmakta üstüne yoktu.
2. gereksiz, uğraştırıcı bir işe yol açmak, sorunlara neden olmak
1. bir şeyin çok kolay olduğunu belirten bir söz
2. kınama belirten bir söz
1. Bu senin yaptığın iş değil.
1. Bu senin yaptığın iş değil.
1. birinin iş yapması gerekmek
1. Hizmetçiden, aşçıdan, sana iş düşmeyecek bile.
1. Hizmetçiden, aşçıdan, sana iş düşmeyecek bile.
1. bir şeyi görev, meslek olarak kabul etmek
1. Yazar mutlaka bir diyeceği olan adam değil, yazmayı kendisine iş edinmiş adamdır.
1. Yazar mutlaka bir diyeceği olan adam değil, yazmayı kendisine iş edinmiş adamdır.
2. bir şeyi kendi uğraşı, sorunu durumuna getirmek
1. aldatmak, birine beklemediği bir davranışta bulunarak onu zarara sokmak
Ön Takı : (birine)
1. isim , isim , isim , isim , Karşılıklı iş ilişkilerini düzenlemek amacıyla bir ülke veya şehre yapılan seyahat, çalışma gezisi, iş seyahati
1. iş yapmak
1. Başüstünde bir ana işlerinizi görür veya çocuklarımızı doğurur, besler ve büyütür.
1. Başüstünde bir ana işlerinizi görür veya çocuklarımızı doğurur, besler ve büyütür.
2. iş yapmaya uygun olmak
iş güç sahibi
1. isim , isim , isim , isim , Uğraş
1. Hepsinin işi gücü var.
1. Hepsinin işi gücü var.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir işi, bir görevi olan (kimse)
1. Bunlar dükkân, tezgâh, iş güç sahibi adamlar.
1. Bunlar dükkân, tezgâh, iş güç sahibi adamlar.
1. isim , isim , isim , isim , Bir insanın yararlı şeyler üretmek için harekete geçirmek zorunda olduğu fiziksel ve düşünsel yetilerinin tümü
2. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , Etkin nüfus içinde yer alan, cari ücret düzeyinde ve çalışma koşullarında çalışanlarla işsizlerin toplamı
1. isim , isim , isim , isim , Tatil günleri dışında kalan, çalışılmak üzere yasayla belirlenmiş gün, çalışma günü
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Ticari kuruluşlarda bir yıl içinde yapılan işlemlerin toplam değeri, ciro
1. isim , isim , isim , isim , Belli bir iş veya mesleği yürüten kimselerin uğraşmakta oldukları alan
1. `bir kimsenin nasıl bir kişi olduğu yaptığı işlerden anlaşılır` anlamında kullanılan bir söz
1. nakış yapmak
1. İş işleyen kaynanası ile Hacı Hürmüz Hanım, başlarını çevirip gözlüklerinin üstünden geline baktılar.
1. İş işleyen kaynanası ile Hacı Hürmüz Hanım, başlarını çevirip gözlüklerinin üstünden geline baktılar.
1. bir işi gerçekleştirme imkânı kalmamış olmak
1. Gittiği yerlerde soğuk karşılanışını sonradan anlar ama iş işten geçmiş olur.
1. Gittiği yerlerde soğuk karşılanışını sonradan anlar ama iş işten geçmiş olur.
1. isim , isim , isim , isim , Kazanç sağlamak amacıyla ticaret veya sanayiye yatırım yapan kadın