Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
huylandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Huylandırmak işi


huylandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Huylanmasına sebep olmak, huylanmasına yol açmak


huylanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Huylanma işi


huylanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Huylanmak işi

Örnek:

1. İlk girip çıktığım yere karşı mutlaka böyle bir huylanma ve irkilme krizine tutuluyordum.

1. İlk girip çıktığım yere karşı mutlaka böyle bir huylanma ve irkilme krizine tutuluyordum.


huylanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kuşkulanmak, işkillenmek, pirelenmek, tedirgin olmak

Örnek:

1. Ayak sesleri duyarak huylanmış, sabaha kadar uyuyamamış.

1. Ayak sesleri duyarak huylanmış, sabaha kadar uyuyamamış.

2. Hayvan, ürküp sinirlenmek


huylu

İlgili Kelimeler:

iyi huylu, kötü huylu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir huyu olan

Örnek:

1. Oğlum benden daha iyi huylu, daha ciddi olsun.

1. Oğlum benden daha iyi huylu, daha ciddi olsun.

2. İşkilli, kuşkulu

3. Ürkek, sinirli (binek hayvanı)

Örnek:

1. Bu at huyludur.

1. Bu at huyludur.


huylu huyundan vazgeçmez
Anlamı:

1. `bir huy edinmiş olan kişiyi bu huyundan vazgeçirmek imkânsızdır` anlamında kullanılan bir söz


huyluluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Huylu olma durumu


huysuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Huyu iyi olmayan, kötü huylu

Örnek:

1. Yeni edindiği bu huysuz ve kavgacı tabiatı, küçükken masum hâllerinin ona sağlamış olduğu hoşgörüyü çabucak yok etti.

1. Yeni edindiği bu huysuz ve kavgacı tabiatı, küçükken masum hâllerinin ona sağlamış olduğu hoşgörüyü çabucak yok etti.


huysuzca
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Biraz huysuz

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (huysu'zca) Huysuz bir biçimde


huysuzlanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Huysuzlanma işi


huysuzlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Huysuzlanmak işi


huysuzlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Huysuzluk etmek, huysuzca davranmak

Örnek:

1. Çocuk uykusu geldiği için huysuzlanıyor.

1. Çocuk uykusu geldiği için huysuzlanıyor.


huysuzlaşıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Huysuzlaşıvermek durumu


huysuzlaşıvermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak veya ansızın huysuzlaşmak

Örnek:

1. Fakat bilmem neden, o anda birdenbire tepem atmıştı, huysuzlaşıvermiştim.

1. Fakat bilmem neden, o anda birdenbire tepem atmıştı, huysuzlaşıvermiştim.


Telaffuz : huysuzlaşı'vermek

huysuzlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Huysuzlaşmak işi


huysuzlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Huysuz bir duruma gelmek


huysuzluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Huysuz olma durumu

2. Huysuzca davranış


huysuzluk etmek
Anlamı:

1. huysuzca davranışlarda bulunma


huyu batsın (veya batasıca)
Anlamı:

1. kötü huylu kişiye `bu kötü huyu yok olsun` anlamında kullanılan bir ilenme sözü


huyu huyuna suyu suyuna (uygun)
Anlamı:

1. iki kişinin her yönden birbirine uygun olduğunu anlatmak için kullanılan bir söz


Hüyük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konya iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : hü'yüğü

huyuna suyuna gitmek
Anlamı:

1. birini kızdırmayacak veya ürkütmeyecek biçimde uysalca davranmak, alışkanlıklarına, isteklerine uygun davranışlarda bulunmak


huyunu suyunu değiştirmek
Anlamı:

1. eskisine göre değişik davranmasına sebep olmak

2. eskisine göre değişik davranmak


hüzme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Işık değneği


Lisan : Arapça ḥuzme