gövdelenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gövde oluşmak

2. Gövde kalınlaşmak, belirgin duruma gelmek

gövdeli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İri yapılı

gövdelilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gövdeli olma durumu

gövdesel

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gövde ile ilgili

gövdesiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gövdesi olmayan

2. Görünürde gövdesi olmayan

gövdesizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gövdesi olmama durumu

gövdeye atmak (veya indirmek)

Anlamı:

1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , oburca yemek

Örnek:

1. Bir tepsi baklavayı gövdeye indirdikten sonra...

1. Bir tepsi baklavayı gövdeye indirdikten sonra...

gövek

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Cevizin yeşil kabuğu

gövel

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Yeşil başlı

Örnek:

1. Gövel ördek indi bizim göllere.

1. Gövel ördek indi bizim göllere.

gövem

İlgili Kelimeler:

gövem eriği

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sığırlara dadanan zar kanatlı bir tür sinek

gövem eriği

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Alıç

göveri

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sebze

göveriş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göverme işi

göverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gövermek işi

gövermek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yeşermek

Örnek:

1. Eski toprağa ektiklerin / Bir yeni güçle göverdi gür

1. Eski toprağa ektiklerin / Bir yeni güçle göverdi gür

2. Morarmak

göverti

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sebze

2. Morartı

goygoycu

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Muharrem ayında kapı kapı dolaşarak ve ilahiler okuyarak dilenen kimse

2. Boşu boşuna, bilgisiz olarak, gereksiz yere çok konuşan kimse

3. Şakşakçı

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dilenci

goygoyculuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Goygoycunun yaptığı iş

2. Goygoycu olma durumu

göyme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göymek işi

göymek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Yakmak

Göynücek

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Amasya iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : göynü'ceği

göynük

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yanık, yanmış

2. Güneşte yanmış

3. İyice olmuş (yemiş)

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Acısı olan, elemli

5. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Orman yakılarak açılan tarla

Göynük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bolu iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : gö'ynüğü

göynüme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göynümek durumu

göynümek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Dertlenmek, üzülmek, içlenmek

2. Ham meyve olgunlaşmak