Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
Gölcük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kocaeli iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : gö'lcüğü

gölcül
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Göllerde, göl kıyılarında yetişen veya yaşayan


golcülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Golcü olma durumu


Göle
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ardahan iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : gö'le

göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar
Anlamı:

1. `yapılması geciken iyilikler, bekleyenleri sıkıntı içinde bırakır` anlamında kullanılan bir söz


gölek
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Gölet


gölerme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gölermek işi


gölermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Göl durumuna gelmek

2. Hayvanın ipi ayağına ve boynuna dolaşarak kalkamayacak biçimde yere yıkılmak


gölet
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Birikinti suların sulamak amacıyla genellikle bir set ardında toplandığı küçük göl, gölcük, gölek, büvet, büğet

2. İçinde ham deri ıslatılan taş havuz


golf

İlgili Kelimeler:

golf pantolon

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Çimenlerle kaplı, açık, geniş bir alanda, ufak bir topu özel sopalarla ilerleterek belli bir deliğe sokma amaçlı oynanan oyun


Lisan : Fransızca golf

golf pantolon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Paçaları büzgülü bacak bölümü daha geniş pantolon


golfçü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Golf oynayan kimse


golfçülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Golfçünün yaptığı iş


golfstrim
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Atlas Okyanusu'nda, Meksika Körfezi'nden başlayarak Britanya ve İskandinavya kıyılarına kadar ulaşıp Avrupa Rusyası'nın kuzey kıyılarına kadar gelen ve Batı Avrupa'nın deniz iklimini yumuşatan sıcak su akıntısı


Lisan : İngilizce Gulf Stream

gölge

İlgili Kelimeler:

gölge balığı, gölge olay, gölge oyunu, gölge tiyatrosu, ışık gölge, yarı gölge, minaregölgesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık

Örnek:

1. Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?

1. Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?

2. Güneş ışınlarından korunacak yer

Örnek:

1. Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin.

1. Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin.

3. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet

Örnek:

1. Ben, ay yüzlü güzellerin peşinde bir gölgeye benzerim.

1. Ben, ay yüzlü güzellerin peşinde bir gölgeye benzerim.

4. Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk

5. Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan

Örnek:

1. Gölge başkan. Gölge kabine.

1. Gölge başkan. Gölge kabine.

6. Röfle

7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse

8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Koruma, kayırma himaye

Örnek:

1. Onun gölgesi altında yaşıyor.

1. Onun gölgesi altında yaşıyor.


gölge balığı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Alabalıkgillerden, uzunluğu 20-50 santimetre, sırt yüzgeci büyük, tatlı su balığı (Thymallus thymallus)

2. Gölge balığıgillerden, büyük, eti lezzetli, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık, taş levreği, minakop, kötek (II) (Umbrina cirhosa)


gölge balığıgiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Örnek hayvanı gölge balığı olan kemikli balıklar takımı


gölge düşmek
Anlamı:

1. bir şey üzerine karaltı inmek, üzerine gölge gelmek


gölge düşürmek
Anlamı:

1. bir şeyin değerini veya ününü azaltacak işler yapmak

Örnek:

1. Bu, iki yazarın usta hikâyeci vasıflarına gölge düşürmüştür.

1. Bu, iki yazarın usta hikâyeci vasıflarına gölge düşürmüştür.


gölge etmek
Anlamı:

1. ışığa engel olmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , engel olmak

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , gereksiz yere rahatsız etmek

Örnek:

1. Gölge etme, başka ihsan istemem.

1. Gölge etme, başka ihsan istemem.


gölge gibi
Anlamı:

1. varlığını belli etmeden, gizlice

Örnek:

1. Bunlar yekdiğerlerine tutunarak birer gölge gibi duvara siftine, inleye, ıkına orada duran arabalara tırmanmaya başladılar.

1. Bunlar yekdiğerlerine tutunarak birer gölge gibi duvara siftine, inleye, ıkına orada duran arabalara tırmanmaya başladılar.


gölge olay
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Bir olaya katılan fakat ona hiçbir etki yapmayan veya başka bir olay tarafından var edilerek ona bağlı kalan olay

Örnek:

1. Makinenin gürültüsü bir gölge olaydır.

1. Makinenin gürültüsü bir gölge olaydır.


gölge olaycı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Gölge olaycılık yanlısı olan


gölge olaycılık
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Ruh etkinliğinin bilinçli olmadan da var olabileceğini ileri sürerek bilinci, bir gölge olay sayan felsefe öğretisi


gölge oyunu
Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Geriden ışıkla aydınlatılmış bir perde arkasında hareket ettirilen resimlerin gölgelerinden yararlanılarak oynatılan oyun

Örnek:

1. Türkiye'ye gölge oyununun ne zaman ve nasıl girdiği sorunu üzerine çeşitli yorumlar bulunmaktadır.

1. Türkiye'ye gölge oyununun ne zaman ve nasıl girdiği sorunu üzerine çeşitli yorumlar bulunmaktadır.