Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yapılandırabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yapılandırma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yapılandırmaya gücü yetmek


yapılandırış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılandırma işi


yapılandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılandırmak işi

2. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , Bilgisayar sisteminin özellikle fiziksel birimlerini gösterme, konfigürasyon


yapılandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yapılı duruma getirmek

2. Oluşturmak

3. Düzenlemek


yapılanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılanma işi


yapılanma

İlgili Kelimeler:

yeniden yapılanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılanmak işi

2. Oluşum

3. Düzenleme


yapılanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yapı özelliği kazanmak, oluşmak


yapılaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılaşmak işi


yapılaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yapı durumuna gelmek

2. Oluşmak


yapılaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılaştırmak işi


yapılaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yapılaşma işini yaptırmak


yapılı

İlgili Kelimeler:

ince yapılı, iri yapılı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yapısı herhangi bir nitelikte olan

Örnek:

1. Güzel yapılı. Sağlam yapılı.

1. Güzel yapılı. Sağlam yapılı.

2. Vücudu gelişmiş, iri

Örnek:

1. Yapılı bir adam.

1. Yapılı bir adam.


yapılılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılı olma durumu


yapılış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılma işi

2. Bir şey yapılırken gerçekleştirilen özellik, nitelik, kuruluş, bünye

Örnek:

1. Bu binanın yapılışı depreme dayanacak bir niteliktedir.

1. Bu binanın yapılışı depreme dayanacak bir niteliktedir.


yapılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılmak işi

Örnek:

1. Bence ahlakın bir ilkesi, bir kökü vardır. Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma.

1. Bence ahlakın bir ilkesi, bir kökü vardır. Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yapılmış

Örnek:

1. Eve gelince sokak elbiselerini, yumuşak Fransız flanelinden yapılma ev elbiseleriyle değiştirirdi.

1. Eve gelince sokak elbiselerini, yumuşak Fransız flanelinden yapılma ev elbiseleriyle değiştirirdi.


yapılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yapma işine konu olmak

Örnek:

1. Yalı, bolluk zamanında yapılmış çok pencereli, iki katlı yayvan bir binadır.

1. Yalı, bolluk zamanında yapılmış çok pencereli, iki katlı yayvan bir binadır.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerçekleştirilmek, ortaya çıkarılmak


yapım

İlgili Kelimeler:

yapım eki, yapımevi, eş yapım, ortak yapım, üstün yapım

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapma işi, inşa, imal, konstrüksiyon

2. Ham maddeyi el veya makine ile işleyerek mal üretme, imal

3. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Özümleme

4. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Bir filmin çevrilmesi veya bir radyo, televizyon programının hazırlanması için gerekli çalışmaların tümü ve bu çalışmaların ürünü, prodüksiyon


yapım eki
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Kelime kök veya gövdesine getirilerek kelimenin yeni bir anlam kazanmasını sağlayan ek: -lik (göz-lük); -ci (ev-ci); -li (ev-li); -inç (sev-inç); -gi (sev-gi); -daş (vatan-daş) gibi


yapımcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin yapılmasında, ortaya konulmasında, gerçekleştirilmesinde emeği geçen kimse veya kuruluş

2. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Bir filmin çevrilişiyle ilgili bütün yönetim işlerini üzerine alan, sermayesini veren kimse, prodüktör

3. Radyo, sinema programları düzenlemekle görevli kimse, programcı


yapımcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapımcı olma durumu

2. Yapımcının işi


yapımevi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İmalathane

2. sinema , sinema , sinema , sinema , Film yapımı işiyle uğraşmak için kurulmuş ortaklık


Telaffuz : yapı'mevi

yapıncak

İlgili Kelimeler:

kınalı yapıncak

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Seyrek taneli, kırmızı benekli bir tür üzüm, kınalı yapıncak


yapıncak
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Soğuk havada, açıkta bırakılan atlara örtülen uzun tüylü kebe


yapınma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapınmak işi


yapınmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Kendine yapmak veya kendi için yaptırmak

Örnek:

1. Elbise yapınmak.

1. Elbise yapınmak.

2. -e , -e , -e , -e , Özenmek, hazırlanmak

Örnek:

1. Kuş yavrusu uçmaya yapınıyor. Bu genç ozanlığa yapınıyor.

1. Kuş yavrusu uçmaya yapınıyor. Bu genç ozanlığa yapınıyor.