92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Vitamin eksikliğinden veya yetersizliğinden doğan patolojik olayların hepsi
1. isim , isim , isim , isim , Yumurtada, kabuk ve çekirdek dışında kalan maddelerin hepsi
Lisan : Fransızca vitellus
Telaffuz : vite'llüs
vites dişlisi, vites kolu, vites kutusu, geri vites, ileri vites
1. isim , isim , isim , isim , Otomobillerin çekiş ve hızını ayarlamaya yarayan dişliler düzeni
Lisan : Fransızca vitesse
1. aracın hızını artırmak için daha yüksek vitese geçmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , işleri hızlandırmak
1. otomobilin çekiş ve hızını değiştirmek
1. Ankara Caddesi'nde bir ağır kamyon vites değiştiriyor.
1. Ankara Caddesi'nde bir ağır kamyon vites değiştiriyor.
1. isim , isim , isim , isim , Otomobillerde vites koluna bağlı ve hareket iletişimini sağlayan dişli takımı
1. isim , isim , isim , isim , Motorlu taşıtların dişlilerini birbirine geçirmeye yarayan manivela
1. aracın hızını azaltmak için daha düşük vitese geçmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , işleri yavaşlatmak
1. isim , isim , isim , isim , Motorlu taşıtlarda, şanzımana yön veren dişlilerin bulunduğu yuva
1. motorlu taşıtlarda vites kolunu uygun duruma getirip aracı kalkışa hazır durumda tutmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Vitesi olan
1. Altı vitesli arazi arabası.
1. Altı vitesli arazi arabası.
vitir namazı
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Vitir namazı
Lisan : Arapça vitr
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Yatsı namazından sonra kılınan üç rekât namaz, vitir
1. isim , isim , isim , isim , Birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş renkli cam parçalarından oluşan, saydam pencere süslemesi veya resim
Lisan : Fransızca vitrail
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Cama benzer biçimde olan
Lisan : Fransızca vitrifier
1. isim , isim , isim , isim , Bir dükkân veya mağazanın dışarıdan camla ayrılan ve mal sergilemek için kullanılan yeri, sergen
1. Sarışın bir kız, pastacının vitrinine dikkatle bakıyordu.
1. Sarışın bir kız, pastacının vitrinine dikkatle bakıyordu.
2. İçine konan şeylerin görünmesi için yapılmış camlı dolap
1. Vitrinin yan aynasında eşyayı seyreder gibi görünerek kendime de bakıyorum.
1. Vitrinin yan aynasında eşyayı seyreder gibi görünerek kendime de bakıyorum.
Lisan : Fransızca vitrine
1. isim , isim , isim , isim , Vitrini düzenleyen kimse
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Alışveriş yapmaksızın vitrinlere bakmayı seven kimse
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Dümeni ortaya alarak gemiyi bulunduğu doğrultuda yürütme
2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Belirli bir doğrultu verildikten sonra gemiyi aynı doğrultuda tutması için dümenciye verilen komut
Lisan : İtalyanca via
Telaffuz : vi'ya
viyak viyak
1. isim , isim , isim , isim , Bebeğin ağlarken çıkardığı ses