92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Turanlı
Özel: Evet
Lisan : Farsça tūrān + Arapça -ī
Telaffuz : tu:ra:ni:
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Orta Asya'da yaşamış olan halk veya bu halkın soyundan olan kimse, Turani
Özel: Evet
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Toprak, toz
Lisan : Arapça turāb
Telaffuz : türa:bı
1. isim , isim , isim , isim , Az çok kömürleşmiş bitkilerden oluşan yakıt
Lisan : Fransızca tourbe
Telaffuz : tu'rba
1. isim , isim , isim , isim , Göl ve bataklıklarda yetişen bitkilerin, özellikle sfagnumun çürümesi ve kömürleşmesiyle oluşan turba yatağı
1. isim , isim , isim , isim , İnce kumaştan yapılmış, başı sıkıca kavrayan bir tür başörtüsü
Lisan : Fransızca turban
türbe eriği
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle ünlü bir kimse için yaptırılan ve içinde o kimsenin mezarı bulunan yapı
1. Çekirge'de Hüdavendigâr türbesini ziyaret ettim.
1. Çekirge'de Hüdavendigâr türbesini ziyaret ettim.
Lisan : Arapça turbe
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gülgillerden, kırmızı, tatlı, küçük çekirdekli, etinden kolay sıyrılabilen bir tür erik
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Türbede hizmet gören, türbeyi bekleyen kimse, türbe bekçisi
1. Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına / Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem
1. Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına / Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem
Lisan : Arapça turbe + Farsça -dār
Telaffuz : türbeda:rı
su türbini
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Su, buhar, gaz gibi herhangi bir akışkanın hareket enerjisiyle ve birtakım özel düzenler yardımıyla dönerek çalışan araç
Lisan : Fransızca turbine
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Havayı veya havaya katılmış bir karışımı, düzenli ve amaca uygun olarak üfleyen
1. Turbo fırın. Turbo jet.
1. Turbo fırın. Turbo jet.
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Burgaç
1. Pilot, türbülans beklemediklerini, yolun iyi geçeceğini açıklayarak içini ferahlattı.
1. Pilot, türbülans beklemediklerini, yolun iyi geçeceğini açıklayarak içini ferahlattı.
Lisan : Fransızca turbulence
Telaffuz : l ince okunur
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kendisinden umulmayan bir biçimde sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş (kimse), yerden bitme, zıpçıktı
1. Görgülü rolüne çıkmış zekâsız bir türediye benzeyecek.
1. Görgülü rolüne çıkmış zekâsız bir türediye benzeyecek.
2. Nereden geldiği, nasıl ortaya çıktığı belirsiz, gerçek bir değeri olmayan
1. Hatta türedi ortaklar da çıkacak, veraset bile düzülecek, soy sop iddialarına girilecekti.
1. Hatta türedi ortaklar da çıkacak, veraset bile düzülecek, soy sop iddialarına girilecekti.
türeme ünlü, türeme ünsüz, addan türeme ad, addan türeme eylem, eylemden türeme ad, eylemden türeme eylem, fiilden türeme fiil, fiilden türeme isim, iç türeme, isimden türeme fiil, isimden türeme isim, ses türemesi, ünlü türemesi, ünsüz türemesi
1. isim , isim , isim , isim , Türemek işi
2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Aynı kökten çıkma, iştikak
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Kelimenin aslında bulunmayan, iç veya ön seste beliren ünlü: azm > azim, Rum > Urum, gepgenç > gepegenç gibi
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Kelimenin aslında bulunmayan, ön veya iç seste beliren ünsüz: urmak > vurmak, fiat > fiyat gibi
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak
1. Halide Hanım'ın hikâyesinden sonra türeyen bugünkü Turan lokantaları, Turan berberleri, Turan ocakları bütün payitahtı sarmış.
1. Halide Hanım'ın hikâyesinden sonra türeyen bugünkü Turan lokantaları, Turan berberleri, Turan ocakları bütün payitahtı sarmış.
2. Parçalanıp çoğalmak, üremek
3. Çoğalmak
1. Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu.
1. Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu.
4. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir kökten çıkmak
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Yapım ekiyle türetilmiş ad, türemiş isim: süz-geç, baş-lık, doğ-um, dur-ak, geç-it gibi