Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
samur kaşlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaşları kumral, yumuşak ve gür olan (kimse)


samur kürk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sansar veya sincap derisinden yapılan kürk


samuray
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Japon derebeyinin hizmetindeki savaşçı


Lisan : Japonca

samut
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Susan, suskun


Lisan : Arapça ṣamūt

san

İlgili Kelimeler:

adı sanı, adıyla sanıyla

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, unvan, titr

2. Ün

3. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Herhangi bir şeyi, neyse o yapan nitelik, kip karşıtı


şan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ün

Örnek:

1. Ondan usanmak, onunla didişmemek erkekliğin şanından mıydı?

1. Ondan usanmak, onunla didişmemek erkekliğin şanından mıydı?

2. Gösteriş, gösterişlilik


Lisan : Arapça şān

Telaffuz : şa:nı

şan
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , İnsan gırtlağından makamla çıkan ve perde ayrımlarıyla çeşitli duyumlar uyandıran ses dizisi


Lisan : Fransızca chant

şan vermek
Anlamı:

1. ün salmak


sana
Anlamı:

1. zamir , zamir , zamir , zamir , Sen zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi


sana taşla vurana sen aşla (veya ekmekle veya pamukla) var (veya dokun)
Anlamı:

1. `sana sert davranana sen yumuşak davran` anlamında kullanılan bir söz


sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt
Anlamı:

1. `kişi kendi işini kendisi yapmalıdır` anlamında kullanılan bir söz


sana yalan, bana gerçek
Anlamı:

1. `söylediğim şeyi sen bilmiyorsun ancak doğrudur, ben biliyorum` anlamında kullanılan bir söz


sanabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sanabilmek işi


sanabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sanma ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Böyle bir kimse iki dile de aynı ölçüde söz geçirdiğini sanabilir.

1. Böyle bir kimse iki dile de aynı ölçüde söz geçirdiğini sanabilir.


sanadurma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sanadurmak işi


sanadurmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sanma işini sürdürmek

Örnek:

1. Onlar beni kapana koyacaklarını sanadursunlar.

1. Onlar beni kapana koyacaklarını sanadursunlar.


Telaffuz : sana'durmak

sanal

İlgili Kelimeler:

sanal kart, sanal reklam, sanal sayı, sanal sohbet

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahminî

2. matematik , matematik , matematik , matematik , Negatif bir sayı üzerinde alınan ve ikinci kuvvetten bir kök taşıyan cebirsel anlatım


sanal kart
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Banka tarafından verilen bir karta bağlı olarak çalışan, kişiye özel olarak belirlenen ve değişebilen limit içinde genel ağ ortamında alışveriş yapmayı sağlayan şifreli kart


sanal reklam
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerçek mekânda bulunmadığı hâlde elektronik görüntü sistemleri kullanılarak görüntü üzerine yansıtılan reklam


sanal sayı
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Karmaşık sayı


sanal sohbet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uluslararası iletişim ağ ortamlarını kullanarak çeşitli yazılımlar aracılığıyla kişilerle karşılıklı olarak yazılı, sesli veya görüntülü görüşme


sanat

İlgili Kelimeler:

sanat adamı, sanat danışmanı, sanat dünyası, sanat enstitüsü, sanat eri, sanat eseri, sanatevi, sanat filmi, sanat okulu, sanatsever, abstre sanat, betili sanat, betisiz sanat, edebî sanat, figüratif sanat, Gotik sanat, güdümlü sanat, soyut sanat, tezyinî sanat, yedinci sanat, güzel yazı sanatı, tahnit sanatı, temaşa sanatı, görsel sanatlar, grafik sanatları, güzel sanatlar, plastik sanatlar, el sanatları, sahne sanatları, süsleme sanatları

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık

Örnek:

1. Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi.

1. Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi.

2. Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım

Örnek:

1. İtiraf edelim ki dünkü halkımız henüz sanata karşı hazırlıklı olmadığı için çok büyük müşkülata maruz kalıyordu.

1. İtiraf edelim ki dünkü halkımız henüz sanata karşı hazırlıklı olmadığı için çok büyük müşkülata maruz kalıyordu.

3. Bir şey yapmada gösterilen ustalık

Örnek:

1. Konuşma sanatı.

1. Konuşma sanatı.

4. Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü

Örnek:

1. Askerlik sanatı.

1. Askerlik sanatı.

5. Zanaat


Lisan : Arapça ṣanʿat

sanat adamı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sanatçı


sanat danışmanı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sanatsal etkinliklerde yol göstermek, yönlendirmek amacıyla görevlendirilmiş uzman kişi


sanat danışmanlığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sanat danışmanının yaptığı iş