poliüretan

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yoğunluğu çok düşük cam, vernik, kauçuk veya köpük görünüşündeki lastiğe benzeyen madde

Lisan : Fransızca polyuréthanne

polka

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir tür Polonya dansı

2. Bu dansın müziği

Lisan : Leh. polka

Telaffuz : po'lka

polo

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , At üzerinde sopayla oynanan bir tür top oyunu, çevgen

Lisan : İngilizce polo

Telaffuz : po'lo

polonez

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Bir tür dans

2. Bu dansın müziği

Örnek:

1. Chopin'in polonezleri.

1. Chopin'in polonezleri.

Lisan : Fransızca polonaise

Telaffuz : l ince okunur

Polonez

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Polonyalı

Özel: Evet

Lisan : Fransızca polonaise

Telaffuz : l ince okunur

Polonyalı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Polonya halkından veya bu halkın soyundan olan kimse, Leh, Polonez

Özel: Evet

polonyum

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 84, atom ağırlığı 210 olan, ilk radyoaktif element (simgesi Po)

Lisan : Fransızca polonium

Telaffuz : polo'nyum, l ince okunur

polüm

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Polim

Lisan : Yunanca

polyester

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tahta üzerine sürüldüğünde koruyucu, parlak bir katman oluşturan poliasidin doymamış alkollere veya glikollere etkimesiyle elde edilen kimyasal madde

Lisan : Fransızca polyester

Pomak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rumeli'de Bulgarca konuşan bir Türk ve Müslüman topluluğu

Özel: Evet

Telaffuz : pomağı

Pomakça

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pomak dili

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan

Özel: Evet

pomat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yağlı ve kokulu merhem

Örnek:

1. Kirpi dikeni saçlarını, ne briyantinle yatırabiliyor ne pomatla.

1. Kirpi dikeni saçlarını, ne briyantinle yatırabiliyor ne pomatla.

Lisan : Fransızca pommade

pomel menteşe

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaprakları, milleri düz yaprak menteşelerden daha kalın ve mil yatakları palamut, mermi, yumurta ve silindir biçimlerinde olan menteşe

pompa

İlgili Kelimeler:

benzin pompası, devridaim pompası, gres pompası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hava veya herhangi bir akışkanı bir yerden başka bir yere aktarmaya yarayan makine

2. Bir kapta boşluk oluşturmak için o kaptaki havayı emmeye yarayan alet

Lisan : İtalyanca pompa

Telaffuz : po'mpa

pompaj

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pompalama

Lisan : Fransızca pompage

pompalama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pompalamak işi

pompalamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Pompa ile şişirmek, tulumba ile suyu çekmek veya vermek

Örnek:

1. Takım kaptanı Tulum Hayri, topu iki dizinin arasına almış ha bire pompalıyordu.

1. Takım kaptanı Tulum Hayri, topu iki dizinin arasına almış ha bire pompalıyordu.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kızıştırmak, şiddetlendirmek, körüklemek

pompalanış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pompalanma işi

pompalanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pompalanmak işi

pompalanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Pompalama işi yapılmak

Örnek:

1. Sanki kafam fazla pompalanmış bir lüks lambası idi.

1. Sanki kafam fazla pompalanmış bir lüks lambası idi.

pompalayabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pompalayabilmek işi

pompalayabilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Pompalama ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Pompalamaya gücü yetmek

pompalı

İlgili Kelimeler:

pompalı silah, pompalı tüfek

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pompası olan

pompalı silah

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pompası olan, içindeki mermiyi mekanik olarak veya basınçlı hava yardımıyla fırlatan silah

pompalı tüfek

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Havanın sıkıştırılması ve basıncının artmasıyla patlayıcı madde atan silah