plase etmek

Anlamı:

1. topa kavisli gidecek biçimde vurmak

plaseleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Plaselemek işi

plaselemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Topu kavisli vuruşla ileri göndermek

plasenta

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Döl eşi

Lisan : Fransızca placenta

Telaffuz : l ince okunur

plasman

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Yatırım

Lisan : Fransızca placement

Telaffuz : l ince okunur

plaster

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle ciltteki yara vb. hasarların dış etkenlerden korunması veya tıbbi gereçlerin cilde sabitlenmesi için kullanılan yapışkan özellikte malzeme

Lisan : İngilizce plaster

Telaffuz : l ince okunur

plastik

İlgili Kelimeler:

plastik ameliyat, plastik boru, plastik cam, plastik cerrahi, plastik sanatlar, plastik tutkal, duromer plastik, plastomer plastik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Isı ve basınç etkisiyle biçim verilen, organik veya sentetik olarak yapılan madde

Örnek:

1. Plastikçiler plastikleri eritip on beyaz top yaptılar.

1. Plastikçiler plastikleri eritip on beyaz top yaptılar.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu maddeden yapılan

Lisan : Fransızca plastique

Telaffuz : l ince okunur

plastik ameliyat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Plastik cerrahi

plastik boru

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Plastikten yapılan boru

plastik cam

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Testere ile kesilebilen, rendelenebilen, esnek, cam görünüşünde saydam malzeme

plastik cerrahi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Vücut ve yüz bozukluklarını gidermek amacıyla yapılan cerrahi müdahale, plastik ameliyat

plastik sanatlar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Heykel, seramik gibi üç boyutlu olan sanatlar

plastik tutkal

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mobilyacılıkta kullanılan ağaç yapıştırıcı

plastikçi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Plastik işi yapan kimse

Örnek:

1. Plastikçiler plastikleri eritip on beyaz top yaptılar.

1. Plastikçiler plastikleri eritip on beyaz top yaptılar.

plastikçilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Plastikçinin işi veya mesleği

plastomer plastik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Isıtıldığında yumuşayan ve biçimlendirilebilen plastik türü

Telaffuz : l'ler ince okunur

plastron

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erkek giyiminde, gömleğin göğüs tarafının üzerine takılan parça

Örnek:

1. Üzerinde, uzun bir redingot, boynunda da kara bir plastron boyun bağı vardı.

1. Üzerinde, uzun bir redingot, boynunda da kara bir plastron boyun bağı vardı.

2. Kılıç oyunu oynarken kullanılan meşin göğüslük

3. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kaplumbağanın kabuğunun karın tarafına verilen özel ad

Lisan : Fransızca plastron

Telaffuz : l ince okunur

platform

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yüksekçe yer

Örnek:

1. Bir alt kata iki merdivenle iniliyordu ve arada ufak bir platform vardı.

1. Bir alt kata iki merdivenle iniliyordu ve arada ufak bir platform vardı.

2. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Büyük çaplı tabakaların çarpılması ve bunun sonucunda oluşan hafif eğimlerle nitelenen jeolojik yapı tipi

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir siyaset programında, dayanılan düşünce veya düşüncelerin tümü

Lisan : Fransızca plate-forme

Telaffuz : l ince okunur

plati

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Genellikle akvaryumlarda yetişen, değişik renklerde, uzunluğu yaklaşık 5 santimetre olan bir tatlı su balığı (Xiphophorus maculatus)

Telaffuz : l ince okunur

platin

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 78, atom ağırlığı 195,23, yoğunluğu 21,4 olan, 1755 °C'de eriyen, kolay işlenen, çok dayanıklı, değerli bir element (simgesi Pt)

Lisan : Fransızca platine

Telaffuz : l ince okunur

platinimsi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Platinsi

platinsi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Platini andıran, platine benzeyen, platin gibi, platinimsi

plato

Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Yayla

2. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Dekorun kurulduğu yer

Lisan : Fransızca plateau

Telaffuz : l ince okunur

Platoncu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Platonculuk yanlısı olan

Platonculuk

Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Platon'un kurduğu, sonradan kendisine bağlı öğrencilerin geliştirdiği, duyu dünyasından ve zihin ürünlerinden farklı, kavranabilir bir gerçekliğin varlığını kabul eden öğreti, Platonizm

Özel: Evet