Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
otomatik sigorta
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fazla akım geçtiğinde manyetik veya termik mekanizmalarla devreyi açan alet


otomatikleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Otomatikleşmek işi


otomatikleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Otomatik duruma gelmek


otomatikleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Otomatikleştirmek işi


otomatikleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Otomatikleşme işini yaptırmak


otomatiklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Otomatik olma durumu


otomatikman
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Otomatik olarak


Lisan : Fransızca automatiqement

otomatizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , öz devinim

Örnek:

1. Zihnî yapının üstünlüğü, şuursuz bir otomatizmden kurtulmuş olmasıdır.

1. Zihnî yapının üstünlüğü, şuursuz bir otomatizmden kurtulmuş olmasıdır.


Lisan : Fransızca automatisme

otomobil

İlgili Kelimeler:

arazi otomobili, makam otomobili, yarış otomobili

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Motorlu, dört tekerlekli kara taşıtı

Örnek:

1. Otomobiller, atlar, arabalar coşkun bir sel uğultusu ile geçiyordu.

1. Otomobiller, atlar, arabalar coşkun bir sel uğultusu ile geçiyordu.


Lisan : Fransızca automobile

otomobilci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Otomobil alıp satan kimse


otomobilcilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Otomobilcinin işi


otomotiv
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Motorlu taşıt yapımıyla uğraşan endüstri kolu


Lisan : İngilizce automotive

otonom
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Özerk

Örnek:

1. Bu otonom bölgelerde Zeta, 1040'ta Bizans'a karşı isyan ederek yarım asır mücadeleden sonra ikinci Sırp devleti vücuda geldi.

1. Bu otonom bölgelerde Zeta, 1040'ta Bizans'a karşı isyan ederek yarım asır mücadeleden sonra ikinci Sırp devleti vücuda geldi.


Lisan : Fransızca autonome

otonomi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özerklik

Örnek:

1. Bizans'ta Sırp memleketlerini zapt ettilerse de bir müddet sonra bazı kısımlara geniş otonomiler verdiler.

1. Bizans'ta Sırp memleketlerini zapt ettilerse de bir müddet sonra bazı kısımlara geniş otonomiler verdiler.


Lisan : Fransızca autonomie

otonomluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özerklik


otopark

İlgili Kelimeler:

çok katlı otopark

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taşıtların trafik bakımından uygun olan ve belli bir süre bırakıldıkları açık veya kapalı yer, park yeri, park

Örnek:

1. Otopark görevlileri, arabayı kendi kafalarına göre bir yere çekerlerdi.

1. Otopark görevlileri, arabayı kendi kafalarına göre bir yere çekerlerdi.


Lisan : Almanca Autopark

otoparkçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Otopark işleten kimse


otoparkçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Otopark işletmeciliği


otoplasti
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Eksik bir organa, kişinin başka bir yerinden parça alıp eklemek yoluyla yapılan onarım


Lisan : Fransızca autoplastie

Telaffuz : l ince okunur

otoportre
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kişinin kendisinin yaptığı portresi


Lisan : Fransızca autoportrait

otopsi
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Ölüm sebebini belirlemek amacıyla bir cesedi inceleme işi, ölü açımı


Lisan : Fransızca autopsie

Telaffuz : oto'psi

otoray
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ray üzerinde işleyen motorlu taşıma aracı


Lisan : Fransızca autorail

otorite
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaptırma, yasak etme, emretme, itaat ettirme hakkı veya gücü, yetke, sulta, velayet

Örnek:

1. Sakarya zaferi ile gazi ve müşir Mustafa Kemal Paşa tam otoritesini elde etmiştir.

1. Sakarya zaferi ile gazi ve müşir Mustafa Kemal Paşa tam otoritesini elde etmiştir.

2. Siyasi veya idari güç

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çalışmalarıyla kendini kabul ettirmiş, başarılı kimse


Lisan : Fransızca autorité

otorite sağlamak (veya temin etmek)
Anlamı:

1. yetki kurmak veya yetki sahibi olmak

Örnek:

1. Reisleri de tam bir otorite temin etmiş olduğunu her vesile ile belli ediyordu.

1. Reisleri de tam bir otorite temin etmiş olduğunu her vesile ile belli ediyordu.


otoriteli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Emretme, yaptırma gücüne sahip olan (kimse), otoriter

Örnek:

1. Gruba yaklaşan Saniye Hanım otoriteli bir duruşla söze karıştı.

1. Gruba yaklaşan Saniye Hanım otoriteli bir duruşla söze karıştı.