öncel

İlgili Kelimeler:

öncel belirleme, öncel düzen

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir görevde, meslekte kendinden önce yerini tutmuş olan kimse, selef, ardıl karşıtı

2. Önceden yaşamış olanlar, eslaf

3. mantık , mantık , mantık , mantık , Sonucun çıkarıldığı önerme veya önermeler

öncel belirleme

Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Tanrı'nın her şeyi önceden bildiği dogmasına dayanılarak her şeyin önceden Tanrı tarafından düzenlenmiş olduğunu anlatan terim

öncel düzen

Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Ruhla beden arasındaki ilişkinin Tanrı tarafından önceden düzenlendiğini ileri süren öğreti

önceleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öncelemek işi, lanse

öncelemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi önceden yapmak, geri bırakmamak, öne almak, takdim etmek

2. Tanıtmak, yönlendirmek amacıyla överek öne çıkarmak, lanse etmek

önceleri

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Önceki zamanda, başlangıçta

Örnek:

1. Önceleri kapıldığım münasebetsiz düşünce, kafamdan defolup gitmişti.

1. Önceleri kapıldığım münasebetsiz düşünce, kafamdan defolup gitmişti.

Telaffuz : ö'nceleri

öncelik

İlgili Kelimeler:

geçiş önceliği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin öbüründen önce olması durumu, takaddüm

Örnek:

1. Bu olayda dikkate değer olan, neye öncelik verildiğinin anlaşılmasıdır.

1. Bu olayda dikkate değer olan, neye öncelik verildiğinin anlaşılmasıdır.

öncelikle

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Öne alınarak, daha önce olarak

Örnek:

1. Bu tasarı, Mecliste öncelikle görüşülecek.

1. Bu tasarı, Mecliste öncelikle görüşülecek.

Telaffuz : ö'nceli'kle

öncelikli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Önceliği olan

önceliklilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öncelikli olma durumu

öncesiz

İlgili Kelimeler:

öncesiz sonrasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zamanda başlangıcı olmayan, ezelî

Örnek:

1. Evren öncesizdir.

1. Evren öncesizdir.

öncesiz sonrasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Başlangıcı ve sonu olmayan

Örnek:

1. Çok yüce bir kişi için de olsa uşaklığın öncesiz sonrasız gönüllü bir seçim hâline gelişi beni irkiltiyor.

1. Çok yüce bir kişi için de olsa uşaklığın öncesiz sonrasız gönüllü bir seçim hâline gelişi beni irkiltiyor.

öncesizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öncesi olmama durumu

2. Ezel

öncü

İlgili Kelimeler:

öncü oyun, öncü tiyatro

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Önden gelen, önde olan, artçı karşıtı

2. isim , isim , isim , isim , Önde gidip haber ulaştıran kimse

3. isim , isim , isim , isim , Bir sanat ve düşünce akımını, çağına göre yeni bir görüşü başlatan kimse veya eser, müjdeci, avangart

4. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Yürüyüşte kolun ilerisinden giden kıta, pişdar, artçı karşıtı

5. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Önder, kılavuz

öncü oyun

Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Geleneksel tiyatrodan ayrılan, kuruluş ve anlatım yönünden yenilikler getirmek isteyen oyun

öncü tiyatro

Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Herhangi bir akımda veya dönemde birtakım yenilikler getiren tiyatro

öncül

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Önde giden, önde olan, artçıl karşıtı

2. isim , isim , isim , isim , Bir bilimsel çalışmada işe koyulurken, araştırmaya konu edilmeksizin doğru sayılan önerme

3. isim , isim , mantık , mantık , isim , isim , mantık , mantık , Bir tasımda sonucu hazırlayan ilk iki önermeden her biri, mukaddem

4. isim , isim , mantık , mantık , isim , isim , mantık , mantık , Bir çıkarımın öncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri, mukaddem

5. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kılavuz, öncü

öncül olmak

Anlamı:

1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , kılavuzluk, öncülük etmek

Örnek:

1. Top top olmuş güzellerin sürüsü / Öncül olmuş çeker gider birisi

1. Top top olmuş güzellerin sürüsü / Öncül olmuş çeker gider birisi

onculayın

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Ona göre, onun gibi

Telaffuz : o'nculayın

öncüller

İlgili Kelimeler:

öncüller kümesi

Anlamı:

1. isim , isim , mantık , mantık , isim , isim , mantık , mantık , Bir tasımda yargıya ulaştıran ilk iki önerme

öncüller kümesi

Anlamı:

1. isim , isim , mantık , mantık , isim , isim , mantık , mantık , Bir tasımda sonuçtan önce gelen önermelerin tümü

öncülük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öncü olma durumu

Örnek:

1. Yayınlar, bir öncülük görevi de yapmalıydı.

1. Yayınlar, bir öncülük görevi de yapmalıydı.

2. Önderlik

Örnek:

1. Davulcunun öncülüğünde kondularda ne kadar çalgı varsa toplandı.

1. Davulcunun öncülüğünde kondularda ne kadar çalgı varsa toplandı.

öncülük etmek

Anlamı:

1. bir işi başlatmak, bir işin başlamasına önayak olmak

ondalık

İlgili Kelimeler:

ondalık kesir, ondalık sayı, ondalık sistem

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Temel olarak on sayısını alan, aşar, aşari

2. isim , isim , isim , isim , Onda bir olarak alınan veya verilen ücret, komisyon

3. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Toprak ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi, öşür, aşar

ondalık kesir

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Paydası 10 veya 10'un herhangi bir kuvveti olan kesir: 0,3 (onda üç), 0,15 (yüzde on beş), 0,007 (binde yedi) gibi