92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Zımpara taneciklerinin büyüklüklerini saptama ve birbirlerinden ayırma işinde kullanılan elekler grubu
1. isim , isim , isim , isim , Norveç dili
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan
Özel: Evet
1. isim , isim , isim , isim , Norveç halkından veya bu halkın soyundan olan kimse
Özel: Evet
1. isim , isim , isim , isim , Geçmişte kalan güzelliklere olan özlem duygusu ve bu duygunun baskın bir duruma gelmesi, geçmişseverlik, gündedün
1. Geçmişi özlemle, nostalji ile ananı ise nedense daha bir doğal karşılarlar.
1. Geçmişi özlemle, nostalji ile ananı ise nedense daha bir doğal karşılarlar.
2. Değişime karşı duyulan korku sonucu geçmişe sığınma duygusu, geçmişseverlik, gündedün
Lisan : Fransızca nostalgie
Telaffuz : l ince okunur
1. özlem duygusu canlandırmak
1. İlkokulu, liseyi birlikte okuduk, belki onda nostalji uyandırıyorum.
1. İlkokulu, liseyi birlikte okuduk, belki onda nostalji uyandırıyorum.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nostalji ile ilgili, nostalji özelliği taşıyan
Lisan : Fransızca nostalgique
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Kavram
Lisan : Fransızca notion
dipnot, geçer not, geçmez not, sonnot, tam not, ders notu, el notu
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı
1. Kitaplardan birinin kenarına bir not yazmışsın.
1. Kitaplardan birinin kenarına bir not yazmışsın.
2. Okullarda öğrencinin dersle ilgili bilgi ve beceri düzeyini göstermek üzere öğretmenlerce verilen sayı, derece
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı
Lisan : Fransızca note
1. biri konuşurken onun söylediklerini yazmak
1. Not alıyorum, Türkçeye mısra mısra hemen tercüme ediyorum.
1. Not alıyorum, Türkçeye mısra mısra hemen tercüme ediyorum.
2. bir şeyi başlıca noktalarını özetleyerek yazmak
3. öğrenci, iyi veya kötü numara, derece almak
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir şeyin niteliğiyle ilgili bir karar verilmek
1. not yazmak
1. Cevdet Paşa tezkeresine şöyle bir not düşmek zorunda kalır.
1. Cevdet Paşa tezkeresine şöyle bir not düşmek zorunda kalır.
1. not olarak yazmak, kaydetmek
1. Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım.
1. Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım.
1. biri söz söylerken başkası onun söylediklerini yazmak
1. Benim sınıfta tuttuğum notları alır, sınavlara öyle hazırlanırdı.
1. Benim sınıfta tuttuğum notları alır, sınavlara öyle hazırlanırdı.
1. bir şeyin değeri üzerinde olumlu veya olumsuz bir kanıya varmak
2. öğrencinin bilgisini bir sayı veya derece ile belirlemek
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret
1. Saz sesleri bazen aynı notaları, ruhumuza mıhlanmak istenen bir altın çiviye vurulan darbeler gibi tekrar ederdi.
1. Saz sesleri bazen aynı notaları, ruhumuza mıhlanmak istenen bir altın çiviye vurulan darbeler gibi tekrar ederdi.
2. Muhtıra
1. Bu notaya verdiğim kısa bir cevapta, Mudanya Konferansını kabul ettiğimi bildirdim.
1. Bu notaya verdiğim kısa bir cevapta, Mudanya Konferansını kabul ettiğimi bildirdim.
Lisan : İtalyanca nota
Telaffuz : no'ta
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Notalamak işi, notasyon
2. Seslerin ve icranın işaretleri olarak belirlenen şekiller bütünü, notasyon
3. Halk oyunlarındaki hareketlerin işaret ve şekil olarak yazılması, notasyon
1. -i , -i , müzik , müzik , -i , -i , müzik , müzik , Bir eseri notaya almak
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Havacılar ve pilotlar için yayımlanan bülten
Lisan : Fransızca notam
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Notalama
Lisan : Fransızca notation
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Çeşitli belge ve işlemlere geçerlik kazandırmak ve yasanın öngördüğü diğer görevleri yerine getirmekle yükümlü, belli nitelikleri ve kendine özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisi, kâtibiadil
1. Notere işi düşen insanlara yardım etmeyi pek güzel bilirdi.
1. Notere işi düşen insanlara yardım etmeyi pek güzel bilirdi.
2. Bu görevlinin çalıştığı yer, noterlik
Lisan : Fransızca notaire