montajcılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurguculuk

montajlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurgulama

montajlamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kurgulamak

monte

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Montaj

Lisan : Fransızca monté

monte etmek

Anlamı:

1. bir makine, cihaz veya mobilyanın bütün parçalarını yerli yerine takmak, kurmak

montgomer

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mont

Lisan : (Montgomery özel adından)

montür

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çeşitli takılarda taşın yerleştirildiği çerçeve

2. Vazo, duvar saati, ayna vb. eşyayı korumak veya kullanışını kolaylaştırmak için yapılan metal, bronz, gümüş çerçeve veya örgü

Lisan : Fransızca monture

mönü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 menü

mopet

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir tür küçük motosiklet

Lisan : İngilizce moped

mor

İlgili Kelimeler:

morkaraman, mormenekşe, morötesi, morsalkım

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kırmızı ile mavinin karışmasından oluşan renk, menekşe renginin kırmızıya çalanı

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı.

1. Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı.

moral

İlgili Kelimeler:

moral çöküntüsü, moral eğitimi, moral eğitim merkezi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir insanın ruhsal gücü, manevi güç, maneviyat

Örnek:

1. Morali bozuk bir insan.

1. Morali bozuk bir insan.

Lisan : Fransızca morale

moral bulmak

Anlamı:

1. yürek gücünü, maneviyatını güçlendirmek

Örnek:

1. Savaşçı gruplarını moral bulmaları için bir haftalık tatile göndermeyi gerekli sayıyorlardı.

1. Savaşçı gruplarını moral bulmaları için bir haftalık tatile göndermeyi gerekli sayıyorlardı.

moral çöküntüsü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Manevi dirençsizlik, ruhsal yönden direnememe, cesareti yitirme, demoralizasyon

Örnek:

1. Güneybatı Anadolu ekicileri arasında umutsuzluk belirtileri, moral çöküntüsü açıktı.

1. Güneybatı Anadolu ekicileri arasında umutsuzluk belirtileri, moral çöküntüsü açıktı.

moral eğitim merkezi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurum ve kuruluşlarda moral eğitiminin verildiği yer

moral eğitimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ruhsal gücü, maneviyatı güçlendirme işi

moral vermek

Anlamı:

1. bir kimsenin ruhsal direnme gücünü artırmak, cesaretlendirmek, yüreklendirmek

morali bozulmak

Anlamı:

1. ruhsal yönden direnme gücünü yitirmek, içine korku düşmek

moralini bozmak

Anlamı:

1. bir kimsenin ruhsal yönden direnme gücünü azaltmak, sarsmak

Örnek:

1. Bu olay, on beş gündür sıcak yemek yemeyen askerlerin morallerini bozup sinirlerini iyice gerdi.

1. Bu olay, on beş gündür sıcak yemek yemeyen askerlerin morallerini bozup sinirlerini iyice gerdi.

moralist

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Ahlakçı

Lisan : Fransızca moraliste

moralizm

Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Ahlakçılık

Lisan : Fransızca moralisme

moralman

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Moral bakımından

Lisan : Fransızca moralement

Telaffuz : l ince okunur

morarış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Morarma işi

morarma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Morarmak işi

morarmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mor bir renk almak

2. Herhangi bir sıkıntı, darbe veya hastalıkla vücudun bir yeri mor renk almak

Örnek:

1. Parça parça morarmış yüzüyle ateş püskürüyordu.

1. Parça parça morarmış yüzüyle ateş püskürüyordu.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir söz ve davranıştan bozulmak

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Mahcup olmak

morartabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Morartabilmek işi