Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
mızıkçı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Oyunbozan


mızıkçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mızıkçı olma durumu, ordubozanlık, oyunbozanlık


mızıkçılık etmek
Anlamı:

1. mızıklanmak, oyunbozanlık etmek

Örnek:

1. Seninki mızıkçılık etmeye kalkıyor da onun için münakaşasını yapıyoruz.

1. Seninki mızıkçılık etmeye kalkıyor da onun için münakaşasını yapıyoruz.


mızıklanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mızıklanmak işi


mızıklanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çeşitli sebeplerle oyun bozmak, yenilgiyi kabul etmemek, oyunbozanlık etmek, mızıkçılık etmek


mızıldanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mızırdanma


mızıldanmak fiil
Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , Mızırdanmak


mızıma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mızımak durumu


mızımak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mızıkçılık etmek


mızırdanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mızırdanmak işi

Örnek:

1. Huy canın altındadır. Üç beş anı yazdıktan sonra mızırdanma başladı işte.

1. Huy canın altındadır. Üç beş anı yazdıktan sonra mızırdanma başladı işte.


mızırdanmak fiil
Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , Yakınarak konuşmak, sızlanmak, mızıldanmak, sızıldanmak


mızmız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Her şeyde kusur bulan, hiçbir şeyden memnun olmayan

Örnek:

1. Kız bizden büyük olmalıydı; mızmız, zayıf, silik bir şeydi.

1. Kız bizden büyük olmalıydı; mızmız, zayıf, silik bir şeydi.

2. Çevresindekileri rahatsız edecek kadar yavaş olan


mızmızca
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mızmıza yakışan, mızmız gibi

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (mızmı'zca) Mızmıza yakışır bir biçimde


mızmızlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mızmızlanmak işi

Örnek:

1. Son zamanlarda bir parça yaşlanmıştı ve her yaşlı gibi azim iradesi zayıflamış, mızmızlanmaya başlamıştı.

1. Son zamanlarda bir parça yaşlanmıştı ve her yaşlı gibi azim iradesi zayıflamış, mızmızlanmaya başlamıştı.


mızmızlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mızmızca davranışlarda bulunmak, mızmızlık etmek

Örnek:

1. Yemekten sonra fena hâlde mızmızlanıyor, uyumamak için kendini zor tutuyordu.

1. Yemekten sonra fena hâlde mızmızlanıyor, uyumamak için kendini zor tutuyordu.


mızmızlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mızmızlaşmak işi


mızmızlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mızmız duruma gelmek


mızmızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mızmız olma durumu

2. Mızmızca davranış


mızmızlık etmek
Anlamı:

1. mızmızlanmak


mızrak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzun saplı, sivri demir uçlu silah

Örnek:

1. Düzgün ağaç dallarından yaptıkları mızrakları at kıllarıyla süslemişlerdi.

1. Düzgün ağaç dallarından yaptıkları mızrakları at kıllarıyla süslemişlerdi.

2. spor , spor , spor , spor , Atletizmde kullanılan, tek elle savrulan bir alet


Lisan : Arapça mizrāḳ

mızrak çuvala girmez (veya sığmaz)
Anlamı:

1. gizli tutulması imkânsız durumlar karşısında söylenen bir söz


mızraklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mızrağı olan, mızrak taşıyan

Örnek:

1. Kazığın yanında mızraklı bir asker nöbet beklesin!

1. Kazığın yanında mızraklı bir asker nöbet beklesin!


mızraklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mızrak konulan yer

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mızrak yapılmaya uygun


mızraksı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mızrağa veya mızrak ucuna benzeyen


mızraksız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mızrağı olmayan