Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
misk gibi
Anlamı:

1. mis gibi


misk otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İki çeneklilerden, 50-100 santimetre boyunda, sarımtırak renkli, şeker, uçucu yağ, A ve B vitaminleri içeren güzel kokulu bir bitki (Calamintha officinalis)


misk yerini belli eder
Anlamı:

1. `değerli kişi nerede olsa varlığını gösterir` anlamında kullanılan bir söz


miskal
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , matematik , matematik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , matematik , matematik , 4,810 gram olan bir ağırlık ölçü birimi

Örnek:

1. Miskal, inci ölçmekte kullanılan bir ağırlık birimiydi.

1. Miskal, inci ölçmekte kullanılan bir ağırlık birimiydi.


Lisan : Arapça mis̱ḳāl

Telaffuz : miska:li

mıskal
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , müzik , müzik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , müzik , müzik , Her biri başka perdede bir sıra kamış boğumundan yapılmış düdük, musikar


Lisan : Farsça mūsīḳār'dan

mıskala
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Metal veya deri parlatmaya yarar alet


Lisan : Arapça miṣḳale

miskalle
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çok az ölçüde, çok az miktarda

Örnek:

1. Muhabbet kantarla, alışveriş miskalle.

1. Muhabbet kantarla, alışveriş miskalle.


misket

İlgili Kelimeler:

misket üzümü, Bornova misketi, Yalova misketi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mis üzümünden yapılan şarap

2. Misket üzümü


Lisan : Fransızca muscat

misket
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Ankara ve çevresinde oynanan bir tür halk oyunu

2. Bu oyunun müziği


misket

İlgili Kelimeler:

misket domates, misket oyunu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bomba ve şarapnellerin içinde bulunan kurşun veya demir tanelerin adı

Örnek:

1. Yalnız miralayın sağ bacağını bir gülle misketi fena hâlde hırpalamış.

1. Yalnız miralayın sağ bacağını bir gülle misketi fena hâlde hırpalamış.

2. Bilye

Örnek:

1. Çocuk muyuz da iki miskete, üç gazoz kapağına bahse girelim?

1. Çocuk muyuz da iki miskete, üç gazoz kapağına bahse girelim?


Lisan : Fransızca mousquet

misket domates
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kiraz domates


misket elması
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ankara ve çevresinde yetiştirilen, Amasya elmasının daha küçük ve daha tatlı olanı


misket oyunu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilyelerle oynanan oyun


misket üzümü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle Ege Bölgesi'nde yetişen, küçük taneli, beyaz, kokulu bir tür üzüm (Vitis rotundifolia)


miskin

İlgili Kelimeler:

miskinhane, miskin hastalığı, miskinler tekkesi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok uyuşuk olan (kimse)

Örnek:

1. Hayran olduğum adamı miskin bir mektep çocuğu gibi yaka paça alıp götürdü.

1. Hayran olduğum adamı miskin bir mektep çocuğu gibi yaka paça alıp götürdü.

2. Hoş görülemeyecek durumlar karşısında tepki göstermeyen (kimse)

3. Cüzzam hastalığına tutulmuş olan (kimse)

4. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Âciz, zavallı

Örnek:

1. Âşık olan miskin olur / Hak yoluna teslim olur

1. Âşık olan miskin olur / Hak yoluna teslim olur


Lisan : Arapça miskīn

miskin hastalığı
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Cüzzam


miskinane
Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Miskince


Lisan : Arapça miskīn + Farsça -āne

Telaffuz : miski:na:ne

miskince
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Miskin gibi, miskin bir biçimde, miskinane


Telaffuz : miski'nce

miskinhane
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Cüzzamlıların yerleştirildikleri yer


Lisan : Arapça miskīn + Farsça ḫāne

Telaffuz : miskinha:ne

miskinler tekkesi
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Miskin hastalığına tutulanların barındırıldığı yer

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İşsiz güçsüz oturanların, tembellerin toplandıkları yer

Örnek:

1. Ev miskinler tekkesine dönüşmüştü, ortalığı pislik götürüyordu.

1. Ev miskinler tekkesine dönüşmüştü, ortalığı pislik götürüyordu.


miskinleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Miskinleşmek durumu


miskinleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uyuşuk, tembel duruma gelmek


miskinlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Miskin olma durumu, meskenet


misli menendi yok
Anlamı:

1. benzeri, eşi yok

Örnek:

1. Bu sonbahar sabahında Gülhane Parkı'nın misli menendi yoktur.

1. Bu sonbahar sabahında Gülhane Parkı'nın misli menendi yoktur.


mısmıl
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Eti yenilebilen, murdar olmayan