Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
milsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mil içermeyen


milyar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Milyon kere bin, bin milyon, 1.000.000.000

2. Bu sayının adı, bilyon


Lisan : Fransızca milliard

milyarder
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir veya daha çok milyarı olan kimse

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Maddi varlığı bakımından zengin sayılan kimse

Örnek:

1. Sue, yetmiş yaşındaki milyarderin kırkını geçmiş karısı.

1. Sue, yetmiş yaşındaki milyarderin kırkını geçmiş karısı.


Lisan : Fransızca milliardaire

milyarderlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Milyarder olma durumu


milyarlarca
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pek çok, çok sayıda


milyarlık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Niceliği milyarla ölçülen

Örnek:

1. Beş yüz milyarlık bütçe.

1. Beş yüz milyarlık bütçe.

2. Maddi varlığı milyar değerinde olan

Örnek:

1. Milyarlık sporcular.

1. Milyarlık sporcular.


milyon

İlgili Kelimeler:

milyon kere

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bin kere bin, 1.000.000

2. isim , isim , isim , isim , Bu sayının adı


Lisan : Fransızca million

milyon kere
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Pek çok, tekrar tekrar, çok kez, defalarca


milyoner
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir veya daha çok milyonu olan kimse

2. Maddi varlığı bakımından zengince sayılan kimse

Örnek:

1. Ben oldum bittim milyoner olmak istiyorum.

1. Ben oldum bittim milyoner olmak istiyorum.


Lisan : Fransızca millionnaire

milyonerlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Milyoner olma durumu


milyonlarca
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pek çok, çok sayıda

Örnek:

1. Her milletten milyonlarca insan kafiyeyi bu gözlerle görür.

1. Her milletten milyonlarca insan kafiyeyi bu gözlerle görür.


milyonluk

İlgili Kelimeler:

beş milyonluk, bir milyonluk, on milyonluk, yirmi milyonluk

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Niceliği milyonla ölçülen

Örnek:

1. Çanakkale'de hemen hemen bir milyonluk düşman ordusu eritildi.

1. Çanakkale'de hemen hemen bir milyonluk düşman ordusu eritildi.

2. Maddi varlığı milyon değerinde olan


mim
Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Eski Yunan ve Roma'da yaşamı, töreleri taklit amacı güden komedi türü

2. Bir oyuncunun herhangi bir davranış veya duyguyu yüz ve vücut hareketleriyle anlattığı oyun türü

3. Bu türü gerçekleştiren sanatçı


Lisan : Fransızca mime

mim
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arap alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Biten bir yazının altına konulan işaret


Lisan : Arapça mīm

mim koymak (veya yapıştırmak)
Anlamı:

1. unutulmaması için işaret koymak

2. önemli bularak üstünde ısrarlı bir biçimde durmak

Örnek:

1. Bu lafıma mim koy, dedi, Sabri Bey.

1. Bu lafıma mim koy, dedi, Sabri Bey.


mimar

İlgili Kelimeler:

mimarbaşı, iç mimar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapıların planını hazırlayıp bunların gerçekleşmesini sağlayan kimse

Örnek:

1. Binanın mimarını da bulsanız bu sualinize cevap vermez.

1. Binanın mimarını da bulsanız bu sualinize cevap vermez.


Lisan : Arapça miʿmār

Telaffuz : mi:ma:rı

mimarbaşı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı sarayında, resmî yapıların onarım ve yapım işleriyle uğraşan mimarların başı


Telaffuz : mima'rbaşı

mimari

İlgili Kelimeler:

iç mimari

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mimarlık

Örnek:

1. Mimaride cılız eserler vücuda geliyordu.

1. Mimaride cılız eserler vücuda geliyordu.

2. Yapı

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mimarlıkla ilgili, mimarlığa ilişkin


Lisan : Arapça miʿmārī

Telaffuz : mi:ma:ri:

mimarisiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mimarlığa uygun olarak yapılmayan (kaba yapı)

Örnek:

1. Bu mimarisiz, çirkin fakat heybetli barbar bina...

1. Bu mimarisiz, çirkin fakat heybetli barbar bina...


mimarlık

İlgili Kelimeler:

iç mimarlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mimar olma durumu, mimarın işi ve mesleği

Örnek:

1. Babasının mimarlık bürosunda çalışıyordu evlendiğinden beri.

1. Babasının mimarlık bürosunda çalışıyordu evlendiğinden beri.

2. Belirli ölçü ve kurallara göre yapılar yapma sanatı, mimari


mimik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yüz, el, kol hareketleriyle düşünceyi anlatma sanatı

Örnek:

1. Bütün rolleri şahısların sesleri, tavırları, mimikleriyle tek başına oynamıştı.

1. Bütün rolleri şahısların sesleri, tavırları, mimikleriyle tek başına oynamıştı.

2. Duyguları, düşünceleri belirtecek biçimde yüzde beliren kımıldanışlar, hareketler

Örnek:

1. Bu özelliği anıldığında hanımlar tiksinti ve korku mimikleri yaparlardı.

1. Bu özelliği anıldığında hanımlar tiksinti ve korku mimikleri yaparlardı.


Lisan : Fransızca mimique

mimleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mimlemek işi


mimlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Birini, hoşa gitmeyen veya iyi olmayan bir davranışı dolayısıyla hakkında iyi düşünülmeyenler arasına koymak

Örnek:

1. Kışkırtıcıları, elebaşıları mimleyelim, sonra tek tek haklarından geliriz, dedi.

1. Kışkırtıcıları, elebaşıları mimleyelim, sonra tek tek haklarından geliriz, dedi.


mimlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mimlenmek işi


mimlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mimleme işine konu olmak