Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
armador
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Geminin direk, seren, yelken, ip vb. donanımını düzenleyen usta


Lisan : İtalyanca armador

armadorluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Armador olma durumu


armadura
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha


Lisan : İtalyanca armatura

Telaffuz : armadu'ra

armağan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birini sevindirmek, mutlu etmek, onurlandırmak, kutlamak için veya anı olarak verilen şey, hediye, dürü

Örnek:

1. Sana bir yılbaşı armağanı alacağım.

1. Sana bir yılbaşı armağanı alacağım.

2. Ödül

Örnek:

1. Nobel armağanı.

1. Nobel armağanı.

3. Bir bilim adamının emek verdiği dalda onu anmak için hazırlanan bilimsel eser

Örnek:

1. Macit Gökberk Armağanı.

1. Macit Gökberk Armağanı.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bağış, ihsan

Örnek:

1. Siz, Tanrı'nın Fransız halkına bir armağanısınız.

1. Siz, Tanrı'nın Fransız halkına bir armağanısınız.


armağan etmek
Anlamı:

1. bir şeyi birini sevindirmek, mutlu etmek, onurlandırmak, kutlamak için vermek, hediye etmek

Örnek:

1. Romanımızı Türk havacılarına armağan edeceğiz.

1. Romanımızı Türk havacılarına armağan edeceğiz.


armalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Arma bulunan


armasız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Arma bulunmayan


armatör
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Ticaret gemisi sahibi


Lisan : Fransızca armateur

armatörlük
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Armatör olma durumu

2. Gemi işletme işi, gemi işletmeciliği


armatür
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir aletin ana bölümünü oluşturan kısım

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir mıknatısın iki kutbu arasında kuvvet akımını toplu bir duruma getirmek için bu kutuplar arasına yerleştirilen demir parçası

3. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir kondansatördeki iki iletken yüzeyden her biri


Lisan : Fransızca armature

armoni

İlgili Kelimeler:

armoni orkestrası

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , İki veya daha çok sesin aynı anda kulağa hoş gelecek bir biçimdeki uyumu, harmoni


Lisan : Fransızca harmonie

armoni orkestrası
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Yalnız üflemeli çalgılardan oluşan orkestra


armonik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , müzik , müzik , sıfat , sıfat , müzik , müzik , Armoni ile ilgili olan

2. isim , isim , isim , isim , Armonika

Örnek:

1. Her adım atışında koyu lacivert akordiyon eteği hakikaten bir armonik gibi açılıp kapanıyordu.

1. Her adım atışında koyu lacivert akordiyon eteği hakikaten bir armonik gibi açılıp kapanıyordu.


Lisan : Fransızca harmonique

armonika
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Yan yana sıralanmış deliklerden her biri üflendiğinde ayrı notada sesler çıkaran küçük ağız çalgısı, mızıka, armonik

2. Akordiyon


Lisan : İtalyanca armonica

Telaffuz : armoni'ka

armoniler
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Frekansı, ana sesin frekansının tam katı olan sesler


armonize
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , müzik , müzik , sıfat , sıfat , müzik , müzik , Tamamlayıcı sesler eklenmiş (müzik parçası)


Lisan : Fransızca harmonisé

armonyum
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Harmonyum


Lisan : Fransızca harmonium

Telaffuz : armo'nyum

armudi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Armut biçiminde olan

Örnek:

1. Çenesine doğru sivrilen armudi bir yüzün, ince bir burnu, hâlâ beyaz ve düzgün dişleri vardı.

1. Çenesine doğru sivrilen armudi bir yüzün, ince bir burnu, hâlâ beyaz ve düzgün dişleri vardı.


Lisan : Farsça emrūd + Arapça -ī

Telaffuz : armu:di:

armudiye
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Nazarlık olarak takılan armut biçimindeki altın


Lisan : Farsça emrūd + Arapça -iyye

Telaffuz : armu:diye

armudu soy ye, elmayı say ye
Anlamı:

1. `armut kabuğu soyularak elma da aşırı gidilmeden sayıyla yenilmelidir` anlamında kullanılan bir söz


armudumsu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Armutsu


armudun iyisini (dağda) ayılar yer
Anlamı:

1. alay yollu , alay yollu , alay yollu , alay yollu , kendilerine yakışmayan güzel bir şeyi eline geçirenler için kullanılan bir söz


armudun önü, kirazın sonu
Anlamı:

1. `armut ilk çıktığında, kiraz da biteceği zaman yenilmeli` anlamında kullanılan bir söz


armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
Anlamı:

1. her şeye kusur bulmak, hiçbir şeyi beğenmemek


armut

İlgili Kelimeler:

armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)

2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi

Örnek:

1. Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu.

1. Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu.

3. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Çok bön, çok aptal


Lisan : Farsça emrūd