Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
arındırılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arındırılmak işi


arındırılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Arındırma işine konu olmak


arındırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arındırmak işi


arındırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Arınmasını sağlamak

Örnek:

1. Hoşgörü ve bağışlamadır o insanı günahtan arındıran duygu.

1. Hoşgörü ve bağışlamadır o insanı günahtan arındıran duygu.


arınık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Her çeşit mikroptan arınmış, steril, sterilize


arınıklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cansız yüzeylerdeki yararlı ve zararlı mikroorganizmaların kimyasal madde, ısı, ışın gibi etkenler kullanılarak tamamen yok edilmesi işlemi, sterilizasyon


arının yuvasına kazık (veya çöp) dürtmek
Anlamı:

1. tehlikeli kişiyi kışkırtmak


arınış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arınma işi


arınma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arınmak işi, temizlenme

Örnek:

1. Ramazan'ın bu alışkanlıklardan bir çırpıda arınması düşünülebilir mi?

1. Ramazan'ın bu alışkanlıklardan bir çırpıda arınması düşünülebilir mi?

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Ruhun tutkulardan temizlenmesi

3. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Duyguların sanat yoluyla arı duruma getirilmesi


arınmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Temizlenmek

2. Katışıksız, arı (I) duruma gelmek

Örnek:

1. Arınmış bir dilse çok kez arıtıcıların başarısıdır.

1. Arınmış bir dilse çok kez arıtıcıların başarısıdır.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Rahatlamak

Örnek:

1. Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır.

1. Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır.


arınmış
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Arı (I) duruma gelmiş olan


arınmışlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arınmış olma durumu


arioso
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Dramatik ve lirik bakımdan yüksek bir anlatım gücü olan ağırbaşlı ezgi


Lisan : İtalyanca arioso

Telaffuz : ario'so

arış
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çözgü


arış
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kolun dirsekten parmaklara kadar olan bölümü


Lisan : Farsça erş, ereş

Aristocu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Aristotelesçi


Aristoculuk
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Aristotelesçilik


Özel: Evet

aristokrasi
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Soylu erki

Örnek:

1. Bütün dünya demokrasi yaparken biz nasıl aristokrasi yaparız?

1. Bütün dünya demokrasi yaparken biz nasıl aristokrasi yaparız?

2. Soylular sınıfı


Lisan : Fransızca aristocratie

aristokrat
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Soylu erki yanlısı

2. Soylu

Örnek:

1. Herifin kendisi bir aristokrat, karısı bir Amerikalı milyonerin ve hem de büyük bir firma sahibinin kızı.

1. Herifin kendisi bir aristokrat, karısı bir Amerikalı milyonerin ve hem de büyük bir firma sahibinin kızı.


Lisan : Fransızca aristocrate

aristokratik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Soylu erki ile ilgili

Örnek:

1. Dedelerimiz derken, emlak ve akar sahipleriyle aristokratik bürokrasiyi kastediyor.

1. Dedelerimiz derken, emlak ve akar sahipleriyle aristokratik bürokrasiyi kastediyor.


Lisan : Fransızca aristocratique

aristokratlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aristokrat olma durumu


Aristotelesçi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Aristotelesçilik yanlısı olan, Aristocu, gezimci, peripatetist


Aristotelesçilik
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Yunan filozoflarından derslerini öğrencileriyle birlikte gezinerek veren Aristoteles'in felsefesi, gezimcilik, Aristoculuk, peripatetizm

2. Bu felsefeyi benimsemiş olma durumu


Özel: Evet

arıtabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arıtabilmek işi


arıtabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Arıtma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Arıtmaya gücü yetmek

3. Arıtma becerisi bulunmak