Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kodamanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kodaman olma durumu

Örnek:

1. Kodamanlıkta, zenginlikte gözüm yoktu benim.

1. Kodamanlıkta, zenginlikte gözüm yoktu benim.


kodein
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Afyondan elde edilen, öksürük ve ağrı kesmeye yarayan bir alkaloit


Lisan : Fransızca codéine

kodeks
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Tedavi edici etkisi kesin olarak kabul edilen ilaçların formüllerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini, tanınma reaksiyonlarını, saflık kontrollerini, miktar tayinlerini ve saklama koşullarını içeren resmî kuruluş tarafından onaylı başvuru kaynağı


Lisan : Latince

kodes
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Cezaevi


Lisan : Rumca

kodese tıkmak
Anlamı:

1. cezaevine sokmak

Örnek:

1. Belki kodese tıkarlar, hazır olsun.

1. Belki kodese tıkarlar, hazır olsun.


kodesi boylamak
Anlamı:

1. cezaevine girmek


kodifikasyon
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Düzenleme


Lisan : Fransızca codification

kodlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Harfleme


kodlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Harflemek


kodlatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kodlatmak işi


kodlatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kodlama işini yaptırmak


kodlayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kodlayabilmek işi


kodlayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kodlama ihtimali veya imkânı bulunmak


kodlayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kodlama işi


kof
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kuruyarak veya çürüyerek içi boşalmış olan

Örnek:

1. Kof ceviz.

1. Kof ceviz.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Boş, değersiz, bilgisiz, yetkisiz (kimse)

Örnek:

1. Bunlar medeni milletlerin lügat kitaplarına süs olsun diye yazılmış fantazyalı kof lakırtılardır.

1. Bunlar medeni milletlerin lügat kitaplarına süs olsun diye yazılmış fantazyalı kof lakırtılardır.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güçsüz, dermansız

Örnek:

1. Kof adam.

1. Kof adam.


kof çıkmak
Anlamı:

1. bir kimsenin bilgisiz, değersiz, işe yaramaz biri olduğu anlaşılmak


kofa
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Hasır otu


kofalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kofanın çok bulunduğu yer


kofana
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Lüfer balığının irisi


Lisan : Rumca

Telaffuz : kofa'na

Kofçaz
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kırklareli iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ko'fçaz

koflaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koflaşmak işi


koflaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kof, değersiz bir duruma gelmek


kofluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kof olma durumu

Örnek:

1. Seslerde tuhaf bir kofluk, havada donup kalan bir tınlama.

1. Seslerde tuhaf bir kofluk, havada donup kalan bir tınlama.

2. İçi boş yer

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bilgisizlik, ahmaklık

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güçsüzlük, dermansızlık


kofra
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bina girişlerinde elektrik şebeke hattını sigorta sistemi ile düzenleyen kutu


Lisan : Fransızca coffret

Telaffuz : ko'fra

köfte

İlgili Kelimeler:

köfte harcı, bulgurlu köfte, çiğ köfte, ızgara köfte, içli köfte, kuru köfte, sıkma köfte, şiş köfte, terbiyeli köfte, yumru köfte, Akçaabat köftesi, Bitlis köftesi, dalyan köftesi, Harput köftesi, Hasanpaşa köftesi, İnegöl köftesi, İzmir köftesi, mercimek köftesi, patates köftesi, tavuk köftesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle çekilmiş etten, bazen de tavuk, balık veya patatesten yapılan, türlü biçimlerde pişirilen yemek

Örnek:

1. İçeriden de cızbız köfte kokusu geliyor.

1. İçeriden de cızbız köfte kokusu geliyor.


Lisan : Farsça kūfte