92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Evliliğin ellinci yılında düzenlenen kutlama şenliği
2. Bir sanat veya spor dalında uzun süre çalışanların onuruna düzenlenen kutlama töreni
3. eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Tevrat'a göre, Yahudilerde, elli yılda bir Tanrı'ya ve dinlenmeye ayrılan yıl
4. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Katoliklerde, Roma'ya hacca gidenlerin, kilisece günahlarının tam olarak bağışlandığı yıl
Lisan : Fransızca jubilé
1. spor , spor , spor , spor , sporculuk yaşantısını özel bir karşılaşma ile bitirmek
2. sanatın çeşitli alanlarında uzun yıllar başarı gösteren kimse için mesleğinin 25, 40, 50 vb. yıl dönümlerinde şenlik yapmak
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Jiujitsudan gelişmiş, tutmalara, fırlatmalara, hareketsiz bırakmalara dayanan, Japon kökenli silahsız yapılan dövüş sporu
Lisan : Fransızca judo
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir cisim üzerine uygulanan bir nevtonluk kuvvetin uygulama noktasını, kendi doğrultusunda 1 metre değiştiren iş birimi
Lisan : Fransızca joule
1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Gezegenlerin en büyüğü ve Güneş'e yakınlık bakımından beşincisi, Erendiz, Müşteri
Özel: Evet
Lisan : Fransızca jupiter
1. isim , isim , isim , isim , Seçiciler kurulu
2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Hakem heyeti
Lisan : Fransızca jury
1. isim , isim , isim , isim , Biriyle ilgili olarak yetkililere verilen kötüleme, ihbar yazısı
2. Günlük
1. Feride'nin jurnali burada bitiyordu.
1. Feride'nin jurnali burada bitiyordu.
Lisan : Fransızca journal
1. biriyle ilgili olarak yetkililere kötülemek, ihbar yazısı vermek veya böyle bir bilgiyi iletmek
1. Meğer bizimki ayda otuz lirayı hak etmek için her gün beni jurnal edermiş.
1. Meğer bizimki ayda otuz lirayı hak etmek için her gün beni jurnal edermiş.
1. isim , isim , isim , isim , Jurnal ederek yetkililere, yöneticilere yaranmaya çalışan kimse
1. isim , isim , isim , isim , Jurnallemek işi
1. Şu Ankara seyahati var ya ani, boş değil bu; bizi jurnallemeye gitti.
1. Şu Ankara seyahati var ya ani, boş değil bu; bizi jurnallemeye gitti.
1. -i , -i , -i , -i , Şikâyet etmek, ispiyonlamak, ihbar etmek
1. Köylünün yüzüne gülüp arkadan jurnalliyormuş.
1. Köylünün yüzüne gülüp arkadan jurnalliyormuş.
1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , İkinci Çağın triyasla kretase arasında kalan dönemi
Lisan : (Juro özel adından)
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ihlamurgillerden, Hindistan ve Bangladeş'te yetişen, ip ve çuval yapımında kullanılan, liflerinden yararlanılan bir bitki (Corchorus capsularis)
2. Bu bitkinin liflerinden yapılan dokuma
Lisan : Fransızca jute
1. Türk alfabesinin on dördüncü sırasında yer alan ve Ke adı verilen bu harf, ses bilimi bakımından ince ünlülerle ön damak, kalın ünlülerle art damak, patlayıcı ünsüzlerinin sertini gösterir
kababurun, kaba but, kabadayı, kaba düzen, kaba et, kaba kâğıt, kabakulak, kaba kurgu, kaba kuşluk, kaba kuvvet, kaba saba, kaba sakal, kaba sıva, kaba sofu, kaba su, kabaşiş, kabataslak, kaba tekne, kaba yapı, kaba yel
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
1. Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı.
1. Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı.
2. Taneleri iri
1. Kaba çakıl.
1. Kaba çakıl.
3. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
1. Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar.
1. Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar.
4. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
1. Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum.
1. Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum.
5. isim , isim , isim , isim , Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
1. Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı.
1. Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kıç
1. Kimi azık torbasını, kimi yanındakinin kaba budunu yastık yapmıştı kafasına.
1. Kimi azık torbasını, kimi yanındakinin kaba budunu yastık yapmıştı kafasına.
1. isim , isim , isim , isim , Şöyle böyle, üstünkörü yapılan iş
2. müzik , müzik , müzik , müzik , Çalgıları pes seslere akort etme işi
1. isim , isim , mecaz , mecaz , anatomi , anatomi , isim , isim , mecaz , mecaz , anatomi , anatomi , Kıç