kababurun, kaba but, kabadayı, kaba düzen, kaba et, kaba kâğıt, kabakulak, kaba kurgu, kaba kuşluk, kaba kuvvet, kaba saba, kaba sakal, kaba sıva, kaba sofu, kaba su, kabaşiş, kabataslak, kaba tekne, kaba yapı, kaba yel
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
1. Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı.
1. Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı.
2. Taneleri iri
1. Kaba çakıl.
1. Kaba çakıl.
3. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
1. Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar.
1. Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar.
4. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
1. Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum.
1. Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum.
5. isim , isim , isim , isim , Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
1. Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı.
1. Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı.