92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , İsveç halkından veya bu halkın soyundan olan kimse
Özel: Evet
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nazlı, cilveli, edalı, şivekâr
1. Utangaç ve arzulu, tedirgin ve işveli, yorganı hızla açarak kaydı altına.
1. Utangaç ve arzulu, tedirgin ve işveli, yorganı hızla açarak kaydı altına.
1. isim , isim , isim , isim , İşçileri ücretle çalıştıran gerçek veya tüzel kişi, çalıştıran, patron
1. Fabrikaları, atölyeleri gezin, işçilerle, işverenlerle konuşun.
1. Fabrikaları, atölyeleri gezin, işçilerle, işverenlerle konuşun.
Telaffuz : i'şveren
1. isim , isim , isim , isim , İşveren olma durumu
1. Evet, işverenlik görevini hiç de başarıyla yerine getiremiyordum. İlk tekdiri almıştım.
1. Evet, işverenlik görevini hiç de başarıyla yerine getiremiyordum. İlk tekdiri almıştım.
1. isim , isim , isim , isim , Başkaldırı
1. Dâhilî isyanlara mukabele ve mukavemet ettik.
1. Dâhilî isyanlara mukabele ve mukavemet ettik.
Lisan : Arapça ʿiṣyān
Telaffuz : isya:nı
1. karşı gelmek, başkaldırmak
1. Demek ki bunca senelik kuzu gibi yumuşak başlı karısı da nihayet isyan bayrağını açmıştı.
1. Demek ki bunca senelik kuzu gibi yumuşak başlı karısı da nihayet isyan bayrağını açmıştı.
2. Yeniçeriler bunu uğursuzluk telakki edip paşaya isyan bayrağı çektiler.
2. Yeniçeriler bunu uğursuzluk telakki edip paşaya isyan bayrağı çektiler.
1. ayaklanmak
1. Azabın, biliyorum, ölümden daha derin / Baba, isyan etmesin gökyüzüne kederin
1. Azabın, biliyorum, ölümden daha derin / Baba, isyan etmesin gökyüzüne kederin
2. kabullenmemek, razı olmamak
1. Bu Müslüman adam, kadere yalnız İstanbul'dan uzakta ölmek endişesiyle isyan ederdi.
1. Bu Müslüman adam, kadere yalnız İstanbul'dan uzakta ölmek endişesiyle isyan ederdi.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Başkaldırıcı
1. Devriyeler, isyancılara silah götüren bedevileri yakalamışlar.
1. Devriyeler, isyancılara silah götüren bedevileri yakalamışlar.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Başkaldırıcı
1. Bey soylu ailelerin çocukları arasından hemen her zaman bir isyankâr çıkar.
1. Bey soylu ailelerin çocukları arasından hemen her zaman bir isyankâr çıkar.
Lisan : Arapça ʿiṣyān + Farsça -kār
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir işle görevli olan kimse, görevli
2. Memur
itayağı, itboğan, itburnu, it canlı, it dalaşı, itdirseği, it elli, it hıyarı, it kopuk, itkuyruğu, itoğluit, it üzümü, ekin iti
1. isim , isim , isim , isim , Köpek
2. hakaret yollu , hakaret yollu , hakaret yollu , hakaret yollu , Değersiz, terbiyesiz kimse
1. Babaları da zaten itin biri.
1. Babaları da zaten itin biri.
1. `aşağılık bir kimsenin ağzını kapamak için ona bir çıkar sağlamak yeter` anlamında kullanılan bir söz
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Zora, sıkıntıya dayanan, dayanıklı (kimse)
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , İki ülkeye ait savaş uçaklarının birbiri çevresinde burgu gibi dönüşlerle taciz için manevra yapması
1. `doğruluğuna, dürüstlüğüne herkesin inandığı bir kimse, aşağılık kimselerin atmak istedikleri çamurla kirletilemez` anlamında kullanılan bir söz
1. `aşağılık kimse veya şey, yüce ve temiz bir amaca hizmet edemez` anlamında kullanılan bir söz
1. sevilmeyen iki kişi arasındaki anlaşmazlıktan duyulan hoşnutluğu anlatan bir söz
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Ayakları dışarıya dönük (hayvan)
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kabakgillerden, çok yıllık, sarı çiçekli, meyvelerinin öz suyu iç sürdürücü olarak kullanılan bir bitki, acı hıyar, eşek hıyarı, karga düleği (Ecballium elaterium)