Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
insansızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnsansız olma durumu


insanüstü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İnsan gücünü ve yeteneklerini aşan, fevkalbeşer


Telaffuz : insa'nüstü

inşat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Şiir okuma, şiir söyleme

2. Bir şiiri, bir edebiyat eserini topluluk önünde, yüksek sesle ve gerektiği biçimde okuma


Lisan : Arapça inşād

Telaffuz : inşa:dı

inşat etmek
Anlamı:

1. bir şiiri, bir edebiyat eserini yüksek sesle okumak


insektaryum
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilimsel amaçlarla böcek inceleme, saklama, koruma yeri


Lisan : Fransızca insectarium

Telaffuz : insekta'ryum

insicam
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım

Örnek:

1. Caminin iç güzelliğinin hususiyeti bu çinilerdeki nefaset ve insicamdan ileri gelmektedir.

1. Caminin iç güzelliğinin hususiyeti bu çinilerdeki nefaset ve insicamdan ileri gelmektedir.

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Tutarlık


Lisan : Arapça insicām

Telaffuz : insica:mı

insicamlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tutarlı

Örnek:

1. Siyaset adamlarının açık ve seçik, insicamlı ve sürekli kanaatlere sahip olmaları şarttır.

1. Siyaset adamlarının açık ve seçik, insicamlı ve sürekli kanaatlere sahip olmaları şarttır.


insicamlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tutarlılık


insicamsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tutarsız


insicamsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tutarsızlık


insiraf
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bükün


Lisan : Arapça inṣirāf

Telaffuz : insira:fı

insirafi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bükünlü


Lisan : Arapça inṣirāfī

Telaffuz : insira:fi:

inşirah
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İç açılması, gönül açılması, ferahlık

Örnek:

1. Bu kararı size tebliğ ederken çok derin bir inşirah ve iftihar duyduğumu ehemmiyetle kaydetmek isterim.

1. Bu kararı size tebliğ ederken çok derin bir inşirah ve iftihar duyduğumu ehemmiyetle kaydetmek isterim.


Lisan : Arapça inşirāḥ

Telaffuz : inşira:hı

inşirah bulmak
Anlamı:

1. iç açılmak, ferahlamak


insiyak
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , ruh bilimi , ruh bilimi , İçgüdü

Örnek:

1. Çok geçmeden haber çıkacağını kadınlık insiyakıyla derhâl sezmişti.

1. Çok geçmeden haber çıkacağını kadınlık insiyakıyla derhâl sezmişti.


Lisan : Arapça insiyāḳ

Telaffuz : insiya:kı

insiyaki
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İçgüdüsel

Örnek:

1. Onları gören yolcular da insiyaki bir hareketle ayaklandılar.

1. Onları gören yolcular da insiyaki bir hareketle ayaklandılar.


Lisan : Arapça insiyāḳī

Telaffuz : insiya:ki:

instant coffee
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 hazır kahve


Lisan : İngilizce instant coffee

insülin

İlgili Kelimeler:

insülin iğnesi

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Pankreas tarafından salgılanan, kan şekeri düzeyini ayarlayan, birçok hücre için büyüme faktörü olarak görev yapan, protein yapılı bir hormon


Lisan : Fransızca insuline

insülin iğnesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanda şeker oranını düzenlemek amacıyla yapılan iğne


intaç
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir işi sonuçlandırma, sona erdirme, bitirme


Lisan : Arapça intāc

Telaffuz : inta:cı

intaç etmek
Anlamı:

1. sonuçlandırmak, bitirmek


intak

İlgili Kelimeler:

teşhis ve intak

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Konuşturma söyletme

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme


Lisan : Arapça inṭāḳ

Telaffuz : inta:kı

intan
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , isim , isim , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , Mikrop

Örnek:

1. Yaranın intan ile karışması sizi fazla zayıf düşürmüş.

1. Yaranın intan ile karışması sizi fazla zayıf düşürmüş.

2. Kokuşma, kötü kokma


Lisan : Arapça intān

Telaffuz : inta:nı

intani
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , Mikropla oluşan, mikroplu


Lisan : Arapça intānī

Telaffuz : inta:ni:

intaniye
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Mikropla bulaşan hastalıklar


Lisan : Arapça intāniyye

Telaffuz : inta:niye