yüklü


İlgili Kelimeler:

dağarcığı yüklü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yükü olan, mahmul

2. Yapılacak işi çok olan

Örnek:

1. O çok yüklü, bu işi başkasına verelim.

1. O çok yüklü, bu işi başkasına verelim.

3. Çok çalışmayı gerektiren

Örnek:

1. Bu yılki ders programı çok yüklü.

1. Bu yılki ders programı çok yüklü.

4. Çok fazla, pek çok

Örnek:

1. Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi.

1. Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi.

5. Bir duyguyu, bir olguyu içinde veya üzerinde fazlaca bulunduran

Örnek:

1. Romanları, denemeleri hep kültürle yüklü ve A. Hamdi'nin kişiselliği kadar çok yanlı, zengindi.

1. Romanları, denemeleri hep kültürle yüklü ve A. Hamdi'nin kişiselliği kadar çok yanlı, zengindi.

6. argo , argo , argo , argo , Çok sarhoş

7. argo , argo , argo , argo , Paralı, varlıklı

8. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Gebe