alay yollu, hafif yollu, nasihat yollu, şaka yollu
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yolu herhangi bir nitelikte olan
1. Bozuk yollu bir mahalle.
1. Bozuk yollu bir mahalle.
2. Çizgili
1. Sandığın altında, mor yollu beyaz bir iplik çul seriliydi.
1. Sandığın altında, mor yollu beyaz bir iplik çul seriliydi.
3. Hızlı giden (taşıt)
1. Yollu gemi.
1. Yollu gemi.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kuralına uygun
1. Bu hiç de yollu bir iş değildi.
1. Bu hiç de yollu bir iş değildi.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir nitelikte, biçimde
1. İlk teklifimde direnir yollu konuşmaya başladım.
1. İlk teklifimde direnir yollu konuşmaya başladım.
6. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Kolayca elde edilen kadın
7. argo , argo , argo , argo , Parası olan