yoğun bakım, yoğun disk
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hacmine oranla ağırlığı çok olan, kesif
2. Koyu, kalın(I)
1. Yoğun bir sis.
1. Yoğun bir sis.
3. Etkisi güçlü olan, ağır (koku vb.)
1. Puslu havaya yoğun bir kükürt kokusu sinmiş.
1. Puslu havaya yoğun bir kükürt kokusu sinmiş.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Artmış, çoğalmış bir durumda olan
1. O bölgede nüfus yoğundur.
1. O bölgede nüfus yoğundur.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dolu, sıkı, sıkışık, çok, konsantre
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Şişman, iri, tombul
1. İtibarlı masalarda, sigaralarını içen, iri kalçalı, beyaz sarışın birtakım yoğun kadınlar...
1. İtibarlı masalarda, sigaralarını içen, iri kalçalı, beyaz sarışın birtakım yoğun kadınlar...
7. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Kaba, kalın, iri (elek, iğne)