yoğrulmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yoğurma işi yapılmak veya yoğurma işine konu olmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Özellikleri, nitelikleri birbirine karıştırılmak

Örnek:

1. Şiiri, benim dimağım için yoğrulmamış olmakla beraber ben de, onu çocukluğumda sevdim ve aradım.

1. Şiiri, benim dimağım için yoğrulmamış olmakla beraber ben de, onu çocukluğumda sevdim ve aradım.

3. Metal kap bir yere çarparak bir yanı eğrilmek, yamulmak

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bazı konularla sürekli uğraşma sonucu deneyim sahibi olmak

Örnek:

1. Bu problemler içinde yoğruldu.

1. Bu problemler içinde yoğruldu.