yırtık pırtık, perdesi yırtık, yarım yırtık
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yırtılmış olan
1. Yırtık yeri birleştiriyor, yapıştırmaya çalışıyor, yapamıyor, yatağın üstüne kapanıp hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
1. Yırtık yeri birleştiriyor, yapıştırmaya çalışıyor, yapamıyor, yatağın üstüne kapanıp hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
2. Eskimiş, parçalanmış
3. Cırlak, tiz, keskin (ses)
1. Yırtık sesiyle çığlık çığlığa bağırıyor.
1. Yırtık sesiyle çığlık çığlığa bağırıyor.
4. isim , isim , isim , isim , Yırtılma sonucu oluşmuş yarık
1. Çorabın yırtığı.
1. Çorabın yırtığı.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Utanması, çekinmesi olmayan
1. Becerikli, yırtık bir kız değil ki mağazalarda iş arasın, bulsun.
1. Becerikli, yırtık bir kız değil ki mağazalarda iş arasın, bulsun.