yırtıcı hayvan, yırtıcı kuş
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Beslenmek için başka hayvanları parçalayarak yiyen (hayvan)
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kan dökmekten, insan öldürmekten zevk alan (kimse)
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Tiz, yüksek (ses)
1. Bir sabah ev halkı, aşçı Şerife Hanım'ın yırtıcı çığlıklarıyla uyandı.
1. Bir sabah ev halkı, aşçı Şerife Hanım'ın yırtıcı çığlıklarıyla uyandı.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İş bitiren, mahir
1. Buraların en çalışkan, en becerikli, en yırtıcı ve zengin adamıdır.
1. Buraların en çalışkan, en becerikli, en yırtıcı ve zengin adamıdır.