yerine getirmek

Anlamı:

1. istenileni, gerekeni yapmak

Örnek:

1. Sırf iri, kara gözlerindeki endişe dinsin diye, itiraz etmeden her isteğini yerine getirdim.

1. Sırf iri, kara gözlerindeki endişe dinsin diye, itiraz etmeden her isteğini yerine getirdim.

2. eski duruma döndürmek

3. ifa etmek

Örnek:

1. Şirket su veremeyecekse taahhüdünü yerine getirmediği için dağıtılır.

1. Şirket su veremeyecekse taahhüdünü yerine getirmediği için dağıtılır.