1. yer ayırmak
2. yer kaplamak
3. işlevi ve etkisi olmak
1. Çağdaş insanın hayatında gazete mühim bir yer tutar.
1. Çağdaş insanın hayatında gazete mühim bir yer tutar.
4. önemli sayılmak, önemi olmak
1. Herkes onun az zamanda büyük yer tutacağını, bir zaman gelip sefir, nazır olacağını söylüyorlar.
1. Herkes onun az zamanda büyük yer tutacağını, bir zaman gelip sefir, nazır olacağını söylüyorlar.