1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Yemesini sağlamak
2. Ağzına yiyecek vermek, beslemek, karnını doyurmak
1. Çocuğu yedirmek.
1. Çocuğu yedirmek.
3. Bir şeyi azar azar başka bir şeyin içine karıştırarak belli olmayacak duruma getirmek
1. Yağı hamura yedirmek.
1. Yağı hamura yedirmek.
4. Bir fazlalığı herhangi bir biçimde kullanmak
1. Kumaşın fazlasını büzgüye yedirdi.
1. Kumaşın fazlasını büzgüye yedirdi.
5. -e , -e , -e , -e , Nefis, namus, şan, kibir vb. kavramlarla kullanıldığında yakıştırmak, yaraştırmak
6. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Bir kimseye rüşvet vermek