yazboz
1. -i , -i , -i , -i , Söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmak
1. Büyük bir heyecan, bir haz içinde şu satırları yazıyorum.
1. Büyük bir heyecan, bir haz içinde şu satırları yazıyorum.
2. Yazı ile anlatmak, yazıya dökmek
1. Adresini bilmiyorum ki yazayım.
1. Adresini bilmiyorum ki yazayım.
3. -de , -de , -de , -de , Yazar olarak görev yapmak
4. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yazı ile bildirmek, haber vermek
1. Mağlubiyet Almanya'yı karıştırmış, gazeteler yazıyor.
1. Mağlubiyet Almanya'yı karıştırmış, gazeteler yazıyor.
5. Bir bilim veya edebiyat eseri oluşturmak
6. Sayaç vb. sayılarla niceliği belirtmek
7. Kaydetmek
1. Çocuğu okula yazdılar.
1. Çocuğu okula yazdılar.
8. Bir göreve almak
1. O delikanlıyı polis yazmışlar.
1. O delikanlıyı polis yazmışlar.
9. nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , İnsanın geleceğini belirlemek
1. Yazan böyle yazmış.
1. Yazan böyle yazmış.
10. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Gelinin yüzünü süslemek
1. Kalem alıp kaşın gözün yazmalı.
1. Kalem alıp kaşın gözün yazmalı.