yatıştırmak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak

Örnek:

1. Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı.

1. Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı.

2. Ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak, sakinleştirmek

Örnek:

1. O, tombul tombul iyimserliği ile beni yatıştırmak istedi.

1. O, tombul tombul iyimserliği ile beni yatıştırmak istedi.

3. Yumuşatmak, razı etmek

Örnek:

1. Ekrem'i zorla yatıştırıp bizim eve götürdüm.

1. Ekrem'i zorla yatıştırıp bizim eve götürdüm.