1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kusurlu, eksik
1. Yarım yamalak konuşmalar duydum kapı arkalarından.
1. Yarım yamalak konuşmalar duydum kapı arkalarından.
2. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Baştan savma bir biçimde, üstünkörü
1. Yarım yamalak laf etmektense susmayı seçmek, Fransa'da geçirdiğim ilk seneyi neredeyse cehenneme döndürecekti.
1. Yarım yamalak laf etmektense susmayı seçmek, Fransa'da geçirdiğim ilk seneyi neredeyse cehenneme döndürecekti.