yarık dudak, karnıyarık, tabanı yarık, dudak yarığı
1. isim , isim , isim , isim , Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak
1. Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk.
1. Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk.
2. İnce bir çizgi durumunda açılmış yara
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Anlaşmazlık
1. Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi?
1. Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi?
4. fizik , fizik , fizik , fizik , Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik
5. tıp , tıp , tıp , tıp , Çatlak
6. argo , argo , argo , argo , Dişinin cinsel organı
7. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yarılarak açılmış veya yarılarak oluşmuş