yana yakıla, yana yana, yanardöner
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak
1. Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir.
1. Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir.
2. Ateş durumuna geçmek, tutuşmak
1. Kömür yandı. Ocaktaki odun yandı.
1. Kömür yandı. Ocaktaki odun yandı.
3. Isı, ışık veren bir konuma geçmek
1. Gece oldu, ışıklar yandı, yatsı vakti geldi.
1. Gece oldu, ışıklar yandı, yatsı vakti geldi.
4. Bütünü veya bir bölümü ateş veya sıcaklığın etkisi ile bozulmak, kömür durumuna geçmek
1. Yemek yandı. Ekmek yandı.
1. Yemek yandı. Ekmek yandı.
5. Isı etkisiyle vücudun bir yanı yara olmak, kızarmak veya rengi koyulaşmak
1. Ateşe dokundu, eli yandı. Güneşten kolları yandı.
1. Ateşe dokundu, eli yandı. Güneşten kolları yandı.
6. Vücut veya nesnelerin ısısı artmak
1. Ateşler içinde, günlerce titreyerek yanar.
1. Ateşler içinde, günlerce titreyerek yanar.
2. Odamız yaz günleri çinko damın altında yanar durur.
2. Odamız yaz günleri çinko damın altında yanar durur.
7. Parlamak, parıldamak
1. Birkaç batarya top, kızgın güneş altında pırıl pırıl yanıyor.
1. Birkaç batarya top, kızgın güneş altında pırıl pırıl yanıyor.
8. Birtakım etmenlerin etkisiyle işe yaramaz duruma gelmek
1. Kumaş boyadan yanmış. Ekinler dondan yanmış.
1. Kumaş boyadan yanmış. Ekinler dondan yanmış.
9. Yanık acısına benzer bir acı duymak
1. Boğazım yanıyor. Biberden ağzım yandı.
1. Boğazım yanıyor. Biberden ağzım yandı.
10. Çok istemek, çabalamak
1. Çocuklar, kendilerini beğendirmek için yanıyorlar.
1. Çocuklar, kendilerini beğendirmek için yanıyorlar.
11. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok üzülmek
1. Bu yaz tatil yapamayacağıma yanıyorum.
1. Bu yaz tatil yapamayacağıma yanıyorum.
12. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok sevmek, büyük bir aşk ile sevmek
13. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hükümsüz kalmak, değerini yitirmek
1. Vaktinde değiştirilmeyen kâğıt paralar yandı.
1. Vaktinde değiştirilmeyen kâğıt paralar yandı.
14. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Zarara, kötülüğe uğramak
1. Maazallah! Birimize kitaptan rastgele bir şey soracak olsa yandığımız gündü.
1. Maazallah! Birimize kitaptan rastgele bir şey soracak olsa yandığımız gündü.
15. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çocuk oyunlarında oyun dışı kalmak
16. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir bir sıralamak, dile getirmek, dert dökmek, anlatmak
1. Yazı yazmak, hayatımı anlatmak, kalbimi dökmek ihtiyacıyla yanıyorum.
1. Yazı yazmak, hayatımı anlatmak, kalbimi dökmek ihtiyacıyla yanıyorum.