yanık rüzgâr, yanık ses, bağrı yanık, karayanık, yüreği yanık, amele yanığı, gece yanığı, güneş yanığı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yanmakta olan
1. Binada yanık lamba bırakmayın.
1. Binada yanık lamba bırakmayın.
2. Yanmış olan
1. Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu.
1. Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu.
3. Rengi koyulaşmış
1. Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız.
1. Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız.
4. Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk
1. Yanık bir çocuk.
1. Yanık bir çocuk.
5. Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bıkkın, üzüntülü, dertli
7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Duygulu, dokunaklı, acılı, etkili
1. Aşk söyletir en yanık türküleri / Ay buluta girdiği gecelerde
1. Aşk söyletir en yanık türküleri / Ay buluta girdiği gecelerde
8. isim , isim , isim , isim , Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz
1. Halıdaki yanığı ördürmeli.
1. Halıdaki yanığı ördürmeli.
9. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir ısıdan meydana gelen doku bozukluğu