yalnız


İlgili Kelimeler:

yalnız başına

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yanında başkaları bulunmayan

Örnek:

1. Sokaktaki yalnız çocuk.

1. Sokaktaki yalnız çocuk.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (ya'lnız) Yanında başkaları olmayarak

Örnek:

1. İki refik, sevgili arkadaşlarını yalnız bırakmak istemediler.

1. İki refik, sevgili arkadaşlarını yalnız bırakmak istemediler.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , (ya'lnız) Yalnızca

Örnek:

1. Kendisini yalnız Bombay'a kadar götürecek tren parası vardı.

1. Kendisini yalnız Bombay'a kadar götürecek tren parası vardı.

4. bağlaç , bağlaç , bağlaç , bağlaç , Ama

Örnek:

1. Giderim yalnız arkadaşlarımı isterim. Güzel yalnız biraz renksiz.

1. Giderim yalnız arkadaşlarımı isterim. Güzel yalnız biraz renksiz.

5. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Toplumsal ilişkilerden yoksun veya yoksun bırakılan kişi