1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi kendine yakın duruma getirmek
1. Yüzümü ellerinin arasına alır, kendi yüzüne yaklaştırırdı.
1. Yüzümü ellerinin arasına alır, kendi yüzüne yaklaştırırdı.
2. İki şeyi birbirine yakın duruma getirmek
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aralarında sıkı ilgi veya duygusal bağın oluşmasına sebep olmak
1. Orhan ile Nuri'nin arkadaşlıkları bizi çok kişiye yaklaştırıyordu.
1. Orhan ile Nuri'nin arkadaşlıkları bizi çok kişiye yaklaştırıyordu.