1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Güzel durmak, iyi gitmek, yaraşmak, uygun gelmek
1. Önden yandan nasıl durduğunu, yakışıp yakışmadığını gözden geçirecek.
1. Önden yandan nasıl durduğunu, yakışıp yakışmadığını gözden geçirecek.
2. -e , -e , -e , -e , Uygun olmak, iyi karşılanmak, münasip olmak
1. Öyle şey küçüklerin ağzına yakışmaz.
1. Öyle şey küçüklerin ağzına yakışmaz.