1. isim , isim , isim , isim , Silahla yaratılan kargaşalık
1. O vurtut içinde o da gitti.
1. O vurtut içinde o da gitti.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Uzun uzun çekişerek, sıkı pazarlık ederek
1. Vurtut, bir milyon liraya aldım.
1. Vurtut, bir milyon liraya aldım.