1. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Uzağa götürmek
1. Allah rızası için şu adamları uzaklaştırın başımdan.
1. Allah rızası için şu adamları uzaklaştırın başımdan.
2. Çıkarmak, ayırmak
1. İçtimai hayat bizi hem dış tabiattan hem de kendi varlığımızdan uzaklaştırır.
1. İçtimai hayat bizi hem dış tabiattan hem de kendi varlığımızdan uzaklaştırır.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yabancılaştırmak, ilgisiz bırakmak
1. Sen onu bozmak, işten uzaklaştırmak, züppeleştirmek için bilmezlikle elinden geleni yaptın.
1. Sen onu bozmak, işten uzaklaştırmak, züppeleştirmek için bilmezlikle elinden geleni yaptın.