1. -den , -den , -den , -den , Bir şeyden, bir yerden veya kimseden ayrılıp uzağa gitmek
1. Böyle uzaklaşınca ağır ağır o bizden / Biz ayrı düşmemeye ant içmiştik denizden
1. Böyle uzaklaşınca ağır ağır o bizden / Biz ayrı düşmemeye ant içmiştik denizden
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yabancılaşmak, ilgisi azalmak
1. Bu genç kız yaşasaydı sevdiği adamın günden güne kendisinden uzaklaştığını görecekti.
1. Bu genç kız yaşasaydı sevdiği adamın günden güne kendisinden uzaklaştığını görecekti.