uymak

fiil
İlgili Kelimeler:

uyaroğlu

Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Ölçüleri birbirini tutmak

Örnek:

1. Ayakkabı ayağına iyi uydu.

1. Ayakkabı ayağına iyi uydu.

2. Renk, biçim vb. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek

Örnek:

1. Kravat ceketine uymuş.

1. Kravat ceketine uymuş.

3. Zevke, anlayışa uygun düşmek

Örnek:

1. Sizin tutumunuz bizim görev anlayışımıza uyuyor.

1. Sizin tutumunuz bizim görev anlayışımıza uyuyor.

4. Bir inanca, bir anlayışa, bir duruma veya egemen bir güce uygun davranışta bulunmak, riayet etmek

Örnek:

1. Şu acayip sevdaları bırak, muhite uy, zamana uy, hayatını mükemmel kazanırsın.

1. Şu acayip sevdaları bırak, muhite uy, zamana uy, hayatını mükemmel kazanırsın.

5. Bağlı kalmak, tabi olmak

Örnek:

1. Birtakım kayıt ve şartlara uymalıydı.

1. Birtakım kayıt ve şartlara uymalıydı.

6. Uygun düşmek, münasip olmak

Örnek:

1. Her cihette birbirine uyacak kadın erkek bulmak dünyada kabil değildir.

1. Her cihette birbirine uyacak kadın erkek bulmak dünyada kabil değildir.