uyur uyanık
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyumamış, bidar
1. Uyuyor mu uyanık mı kestiremiyor, uykuyla uyanıklığın sınırlarını bulamıyordu.
1. Uyuyor mu uyanık mı kestiremiyor, uykuyla uyanıklığın sınırlarını bulamıyordu.
2. Uykudan uyanmış
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Açıkgöz, kurnaz, cingöz
1. Ayrıca son derece zeki ve uyanık bir genç kız vardı.
1. Ayrıca son derece zeki ve uyanık bir genç kız vardı.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan, müteyakkız
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili
1. Zeki ve uyanık kişilerle dostluk kadar iyi bir şey olamaz.
1. Zeki ve uyanık kişilerle dostluk kadar iyi bir şey olamaz.