üstüne üstlük, başüstüne
1. zarf , zarf , zarf , zarf , İlişkin, üzerine, dair
1. Arkadaşım aşk ve evlilik üstüne konuşulacak şeyler bulmuştu.
1. Arkadaşım aşk ve evlilik üstüne konuşulacak şeyler bulmuştu.
2. Hesabına
1. Kahveci içilen kahveleri Esat Ağanın üstüne yazıyor.
1. Kahveci içilen kahveleri Esat Ağanın üstüne yazıyor.
3. -e göre, uygun olarak
1. Paris'e yazıldı. Oradan ölçü üstüne gönderdiler, insan Paris'e kendi gidip diktirmeli.
1. Paris'e yazıldı. Oradan ölçü üstüne gönderdiler, insan Paris'e kendi gidip diktirmeli.
4. -den sonra
1. Ben rakının üstüne şarap içmem diyecek oldu.
1. Ben rakının üstüne şarap içmem diyecek oldu.
5. Kendinden önce gelen sözün ikileme biçiminde anlamını pekiştirmek ve sıklığını ifade etmek için kullanılan bir söz
1. Memleketten mektup mektup üstüne para istemiyorlardı o sıralarda...
1. Memleketten mektup mektup üstüne para istemiyorlardı o sıralarda...