umut dünyası, umut ışığı, umut kapısı, umut kırıklığı, umut taciri
1. isim , isim , isim , isim , Ummaktan doğan duygu, ümit
1. Bu umudum şimdi yavaş yavaş ölüyor.
1. Bu umudum şimdi yavaş yavaş ölüyor.
2. Bu duyguyu veren kimse veya şey, ümit
1. Kızı onun tek umuduydu.
1. Kızı onun tek umuduydu.
3. Olması beklenilen veya olacağı düşünülen şey, ümit