ulvi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yüce

Örnek:

1. O günden beri ceviz, bana ulvi bir şeyin timsali gibi görünüyor.

1. O günden beri ceviz, bana ulvi bir şeyin timsali gibi görünüyor.

2. Eşsiz, benzersiz özellikler taşıyan

Örnek:

1. Doktor Hikmet, o vakit tabiatın bu ulvi manzarası karşısında sarsılarak biraz hakikate gelir gibi oldu.

1. Doktor Hikmet, o vakit tabiatın bu ulvi manzarası karşısında sarsılarak biraz hakikate gelir gibi oldu.

3. Gökle ilgili olan, semavi


Lisan : Arapça ʿulvī

Telaffuz : ulvi: